Davranışsal İktisadın Gelişimi ve Uygulamaları, Nazife Merve Hamzaoğlu, Editör, Nobel Yayınevi, Ankara, ss.1-17, 2023
İktisat, political economy’den economics’e
uzanan evriminde toplumsal bağlamlardan uzaklaşarak kendi soyut alanında
yapılanmış ve uzmanlaşmıştır. Toplumun diğer parçalarıyla etkileşim halindeki
bir parça iken, bağımsız, bağlantısız bir parça olarak konumlanmıştır. Bu
çizgide felsefeden kopan bir bilim olarak yükselmiştir. Felsefe yapmanın
kazandırdığı sosyolojik, psikolojik, antropolojik ve benzeri açılımlara sahip
olma özelliği yavaş yavaş ikincilleşmiştir. Fakat iktisadın bu yapısının
‘ortodoks’ olarak nitelendirilmesiyle birlikte eleştirel ve alternatif iktisat
düşüncesi geliştiren ‘heterodoks’ yaklaşımlar, okullar doğmuştur.
Heterodoks iktisat, ‘ortho-doxa’ (doğru
bilgi) alanına karşılık ‘hetero-doxa’ (farklı bilgi) alanı yaratmaktadır.
Heterodoks iktisadın temeli; iktisada felsefi bakmakla, iktisadın
görünümlerinin ötesine yönelik anlama ve anlamlandırma çabasıyla oluşmaktadır.
Bu felsefi çaba ortodoks iktisadın varsayımlarını, modellerini, kavramlarını ve
metodolojisini sorgulamaktadır. Ortodoks iktisadın insanın ve toplumun
gerçekliğinden uzak bir kurgu oluşturduğunu ileri sürmektedir.
Heterodoks iktisat; ortodoks iktisadın
evrensellik savına karşı yerelliği, ulusallığı; soyutlamacılığına karşı
özgünlüğü; tümdengelime karşı tümevarımı; metodolojik tekilliğe/bireyciliğe
karşı metodolojik çoğulculuğu/bütünselliği; zamandan ve mekandan bağımsız
oluşuna karşı tarihselliği ve toplumsallığı ve matematiğe karşı felsefeyle ve
iktisat dışındaki sosyal bilimlerle bağlantılı olmayı önceliklendirmektedir. Bu
temelde heterodoks iktisat çeşitli alt dallarda işlemektedir. Davranışsal
İktisat, Kurumsal İktisat, Tarihçi Okul, Klasik Politik İktisadın Eleştirisi
(Marksist İktisat), Avusturya Okulu, Evrimsel İktisat, Yeşil İktisat,
Post-Keynesçi İktisat gibi okullar, iktisat için ‘farklı bilgi’ alanı
oluşturmaktadır.
Ortodoks iktisada karşı heterodoks iktisat
kavramsal ve yöntemsel açıdan bir ‘farklı bilgi’ sistemi inşa ederken,
gerçekliği tartışılan insan modeli Homo Oeconomicus da sorgulanmaktadır.
Heterodoks iktisat okullarının yaklaşımlarıyla doğrudan ya da dolaylı olarak
anlamlı bağları olan alternatif insan modelleri ileri sürülmektedir. Homo
Reciprocans, Homo Culturalis, Homo Institutionalis, Homo Consumericus, Homo
Psychologicus, Homo Sociologicus, Homo Socio-oeconomicus gibi modeller, Homo
Oeconomicus eleştirileri doğrultusunda daha anlamlı ve daha gerçekçidir. Bunlar
arasından, sosyolog Siegwart Lindenberg’in ileri sürdüğü Homo
Socio-oeconomicus, diğerlerine de ışık tutma potansiyeliyle anlam ve işlev
kazanmaktadır. Ekonomik olduğu gibi, sosyolojik, psikolojik, politik bağlamlara
da sahip olan Homo Socio-oeconomicus, heterodoks iktisada anlam kattığı gibi,
economics’in egemenliğine karşın political economy’yi yeniden yükseltmektedır.
Bütün bu öneminden hareketle bu çalışmada amaçlanan; iktisat felsefesi bağlamında heterodoks iktisada dikkat çekmek ve Homo Socio-oeconomicus modeline ilişkin farkındalığa katkıda bulunmaktır.
Bu amaç doğrultusunda; çalışmanın ilk bölümünde, iktisadın felsefesini yapmanın önemi değerlendirilmektedir. İkinci bölümde heterodoks iktisat anlamlandırılmakta ve son bölümde ise, bir anlamda heterodoks iktisadın insan modeli sayılabilecek Homo Socio-oeconomicus temellendirilmekte ve açıklanmaktadır.