İki İmparatorluk Arasında: János Bangya’nın Çerkesya’daki Serüveni


Creative Commons License

Keçeci S.

Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu, Kütahya, Turkey, 14 - 15 November 2024, pp.22-23, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Kütahya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.22-23
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

Bu çalışma, 1848 Devrimleri sonrasında Osmanlı Devleti’ne sığınmış olan Polonyalı subay Teofil Lapinskiy önderliği ve planlamasıyla Çerkesya’ya deniz üzerinden yapılan çıkarmaya iştirak eden János Bangya’nın Osmanlı ve Rusya imparatorlukları arasındaki diplomatik ve siyasî etkileşime hangi seviyede etki ettiğini tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Teofil Lapinskiy tarafından düzenlenen seferin amacı, topçu ve Avrupa savaş yöntemlerini kullanarak Rusya ordusuna karşı savaşan Çerkeslerin yanında askerî operasyonlara katılmaktı. Polonyalılar, Çerkeslerle birlikte askerî operasyonlar yürüterek Rusya’yı anlaşma masasına oturtabileceklerini düşünüyorlardı. Çerkesya bölgesindeki mücadeleyi Polonya’nın muhtemel kurtuluşu için bir sıçrama tahtası haline getirmek için Polonya ile ilgili bazı tavizler verildi zira çoğu Polonyalı Kafkasya’da Rusya ordusunda görev yapmıştı. Dahası bunların birçoğu zamanla Çerkeslerin safına geçmişti. Polonyalı lejyonerler ayrıca Rusya birliklerinin Kafkas halklarının lideri İmam Şamil üzerindeki baskısını hafifletmeyi umuyorlardı. 1848 Devrimleri sonrasında sadece Polonyalı devrimciler değil aynı zamanda Macar devrimciler de onlarla İstanbul’da daha görünür hale gelmeye başlamışlardı. Bu süreçte János Bangya’nın izlediği hem Osmanlı hem de Çerkesya topraklarında izlediği serüven dönemdaşlarına göre oldukça ilgi çekmektedir. Macaristan Pressburg’da asilzade bir ailenin mensubu olarak dünyaya gelen Bangya 1841 yılına kadar Avusturya ordusunda subay olarak görev yaptıktan sonra 1848 Devrimleri sırasında Avusturya ordusuna karşı mücadele verdi ve yarbay rütbesine kadar yükseldi. Devrim sürecinin başarısız olmasına müteakip Hamburg ve Paris üzerinden Osmanlı başkentine gelerek burada Müslüman olup Mehmet ismini aldı. Bu süreçte muhtelif emperyal güç odağı ve Karl Marks ile olan yazışmaları ve mektupları zamanının ruhunu yansıtması açısından oldukça dikkate değerdir. Çerkesya’da Sefer Bey Zanıko’nun (Zanoğlu) en yakınındaki kişi olarak ön plana çıkması ve onu muhtelif ilişkiler konusunda yönlendirmesi açısından Bangya’nın pozisyonu daha da belirgin hale gelmiştir. Özellikle İmam Şamil’in Çerkesya ve Abhazya’daki naibi olan Muhammed Emin’e karşı onu bilinçli olarak yanlış yönlendirmesi oldukça dikkat çekici bir olgu olarak ön plana çıkmaktadır. Daha sonraki süreçte üzerine çok fazla dikkat çekmesinden dolayı Bangya’nın Rusya hükümeti lehine çalıştığı ve bu durumu daha sonrasında sorgusu sırasında itiraf ettiği de ortaya çıkmaktadır.