43. Ulusal Radyoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 1 - 06 Kasım 2022, ss.35-36, (Özet Bildiri)
YUMUŞAK DOKU VE KEMİK TÜMÖRLERİNİN BENİGN MALİGN KARAKTERİNİN AYRIMINDA MULTİPARAMETRİK MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEMENİN ROLÜ
Serap Sarı, Ekrem Anıl Sarı, Ali Balcı, Hasan Havıtçıoğlu, Emine Burçin Tuna
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, İzmir
Giriş ve Amaç: Kemik ve yumuşak doku tümörleri nadir görülen tümörlerden olup ABD’de tüm kanserlerin %0.92’sini oluşturmakta- dır(1). Multiparametrik MR (Dinamik kontrastlı manyetik rezonans görüntüleme (DK- MRG), difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG); dokuların perfüzyonu, vaskülarizasyonu, vasküler permeabilite, in- tersitisyel alan volümü, lezyonun selülaritesi hakkında bilgi verir (2). DK- MRG parametrelerinin farklı tümör tiplerinde benign- malign lezyon ayrımında, tümörlerin tedavi sonrası değerlendirilmesinde (neoadjuvan ve cerrahi sonrası) rolü olduğu gösterilmiştir (3-4). Kas iskelet sistemi tümörlerinde gadolinyum içeren kontrast madde kulla- nılarak yapılan DK- MRI görüntüleme, tümör karakterizasyonu, yerel evreleme ve tedavi sonrası takipde önemli bilgiler verir (5,6). DK- MRG sinyal şidettinin zamanla değişiminin ölçümünü ifade eder. Kantitatif ölçümlerle dokunun kapiller permeabilitesi, kan akımı, kan volümü, ekstraselüler-ekstravasküler volüm fraksiyonu gibi değerle- rin tespitine olanak verir (7). DK- MRG’den elde edilen Ktrans değeri bu kantitatif değerlerden biri olup damar içindeki kontrast madde- nin konsantrasyon farkına bağlı olarak hücre- damar dışı boşluğa transfer oranıdır. Tedavi öncesi bakılan Ktrans değeri tümörün per- meabilitesini yansıtmakta olup tümörün derecesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (8).
Çalışmamızın amacı: Kas iskelet sistemi tümörlerinde mul- tiparametrik manyetik rezonans görüntüleme (Mp-MRG) kanti- tatif verilerinin benign malign tümör ayrımındaki performansını değerlendirmektir.
Materyal ve Araştırma Yöntemi: Temmuz 2018-Aralık 2020 tarihleri arasında histopatolojik olarak kemik veya yumuşak doku tümörü tanısı almış ve Mp-MRG ile tetkik edilmiş 36 hasta çalışma- ya dahil edilmiştir (18 benign,18 malign). Belirlenen iki yöntemle iki gözlemci tarafından iş istasyonunda DK-MRG verileri üzerinden yapılan ölçümlerle Ktrans, Kep, Ve, Vp ve iAUC verileri ve DAGgörüntüleri üzerinden yapılan ölçümlerle ADCmean ve ADCmin parametreleri elde edilip bulgular retrospektif olarak değerlendiril- miştir. Gözlemciler arasındaki uyumun değerlendirilmesinde sınıf içi korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Ölçülen parametreler malign ve benign gruplar arasında istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bu öl- çümlerin tümörün karakterini belirlemedeki rolü istatistiksel olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bütün DK-MRG kantitatif verileri (Ktrans, Kep, Ve, Vp ve iAUC) malign tümör dokusunda normal dokuya kıyasla anlam- lı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05). Benign tümörlerde sadece iAUC değeri normal dokuya kıyasla anlamlı olarak yüksek bulun- muştur (p<0,05). Standart ROİ ile yapılan ölçümlerde Ktrans ve Kep değerleri malign tümörlerde benign tümörlere göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p=0,011, p=0,013). DK-MRG verilerinin ölçümünde gözlemciler arası uyum mükemmel-iyi ve orta olarak bulunmuştur. ADC değerlerinde benign ve malign lezyon grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05).
Tartışma ve Sonuç: DK-MRG kantitatif verilerinden; standart ROİ ile yapılan Ktrans ve Kep değerleri malign tümörlerde benign tümörlere göre daha yüksek bulunmuştur (P<0.05). Tümördeki art- mış permeabilitenin göstergesi olan Ktrans ve Kep değerinin, tümö- rün malign karakterini belirlemede önemli bir parametre olduğunu göstermektedir. Yapılacak yeni çalışmalarda ölçüm yöntemleri ve tekniğinin standardizasyonu ile birlikte yöntemin katkısının daha net ortaya çıkacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: DK-MRG, Ktrans, Kep, iAUC, ADC, Ve, Vp, iAUC, ROİ