Katma Değerin İzinde Türkiye'nin Küresel Değer Zincirlerine Katılımı ve Konumu


Yücer A.

14. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi , Ankara, Türkiye, 20 - 21 Ağustos 2022, cilt.1, sa.94, ss.89-90

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.89-90
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İhracat içerisindeki yerli katma değer oranının arttırılması dış ticarette “tartışmasız” bir politika hedefi olarak belirmektedir. Halbuki, Türkiye’nin brüt ihracatı içerisindeki yerli katma değer payı (2018 yılında %79,1, OECD TiVa 2021) Fransa ve Almanya gibi “rekabetçi” kabul edilen ülkelerden yüksektir. Bu durum, ilk bakışta bir ikilem olarak değerlendirilse de küresel değer zincirleri (KDZler) ile brüt ihracat ve katma değer arasındaki ilişkinin ayrıştığı bilinmektedir. Bu bağlamda çalışmada, Türkiye’nin katma değer zincirlerine katılımı ile ihracatı içerisindeki katma değer payı arasındaki ilişki tanımlayıcı istatistikler aracılığıyla analiz edilecektir. Çalışmada brüt ihracat rakamlarını katma değer bileşenlerine ayrıştırarak sunan TiVA (Trade in Value-added) 2021 Edition veri tabanı kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, 1995-2018 yılları arasında küresel gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin küresel değer zincirlerine katılımı artarken ihracatı içerisindeki katma değer payı da beklendiği üzere azalmıştır. Katma değer payındaki azalmanın diğer bir nedeni ise Türkiye’nin zincirde daha çok aşağı aşamalarda uzmanlaşması ve zincire daha çok geri bağlantılı olarak katılmasıdır. Sektörel düzeyde yaptığımız analiz ayrıca Türkiye’nin ihracatında yapısal olarak kısa üretim zincirine sahip tarım sektörünün geri plana düştüğüne işaret etmektedir. Ancak Koopman vd. (2010)’nin yöntemi ile hesaplamış olduğumuz sektör bazında KDZ Konum endeksleri, Türkiye’nin tarım sektörü dahil, uzmanlaşmasının aşağı aşamalara kaydığını göstermektedir.

Increasing the domestic value-added in exports appears as an “undisputed” policy goal in foreign trade. Meanwhile, the share of Turkey’s domestic value-added in gross exports (79.1% in 2018, OECD TiVa 2021) is higher than the countries considered “more competitive”, such as France and Germany. Although this situation appears as a dilemma, we know that global value chains (GVCs) weaken the relationship between gross exports and the value-added. So, in this research, we study the impact of Turkey’s participation in global value chains on the share of its domestic value-added in gross export. For this purpose, we use the TiVA (Trade in Value-added) 2021 Edition database, which presents gross export figures by decomposing them into value-added components. According to the study’s results, Turkey’s participation in global value chains has followed the international trends between 1995 and 2018, and the share of value-added in exports has decreased as expected. Further, during this period, Turkey specialized more in the downstream stages of the production chain and took part in GVCs with backward linkages. When we look at the industrial level, the decreasing importance of agriculture, which has a structurally short production chain, in Turkish exports also contributed to the decrease of Turkey’s domestic value-added share. Finally, the GVC Position indices that we calculated by following Koopman et al. (2010) showed that Turkey’s export specialization has shifted to downstream stages of production for all four primary export industries, including agriculture.