10. KBAM Sempozyumu, Muğla, Türkiye, 15 - 17 Ekim 2025, ss.12, (Özet Bildiri)
19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi, kentleşmeyi hızlandırarak kentlerde kapasite aşımı ve yaşam kalitesinde düşüş tehlikesi yaratmıştır. 21. yüzyılda teknoloji ve dijitalleşmeyle akıllı, teknolojik ve ekolojik kent planlama yaklaşımları önem kazanmıştır. Bu çerçevede ortaya çıkan yaklaşımlardan biri de akıllı kentleşmedir. Akıllı kentleşme, kentlerin daha sürdürülebilir, yaşanabilir ve verimli hale getirilmesi amacıyla teknoloji ve verinin çeşitli uygulama ve projelerle kentlere entegre edildiği bir yaklaşım olarak ifade edilmektedir. Bu kavram, kentlerin karşılaştığı karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler sunmayı hedeflerken, toplumun yaşam kalitesini artırmayı, yenilikçi, eşitlikçi kentler ve kentsel hizmetler sunmayı amaçlamaktadır. Akıllı kentleşme projelerinde, nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarının kentlere entegrasyonu temel uygulama stratejisidir. Dijitalleşmenin etkisiyle yaygınlaşan nesnelerin interneti (IoT) tabanlı akıllı kent uygulamaları (akıllı aydınlatma, trafik yönetimi, atık toplama, güvenlik sistemleri vb.), kentsel altyapı ve hizmetlerin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak günümüzdeki akıllı kentleşme yatırım ve projeleri, kentlerin homojen kalkınmasından ziyade kentlerin belirli bölgeleri ve özellikle merkezinin gelişimi odaklı planlandığından, kentsel bölgeler arasında nitelik ve sosyal eşitsizliklere yol açabilmektedir. Ayrıca bu uygulamaların geliştirilme süreçlerinde yüksek maliyetler söz konusu olmakta ve veri tabanlı olmaları güvenlik endişeleri yaratmaktadır. Bu hususlar nedeniyle, güncel akıllı kentleşme stratejileri eleştirel bir perspektifle değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, İzmir'in Bornova ilçesindeki mevcut akıllı kentleşme durumu ve etkileri incelenerek, sağladığı avantajların yanı sıra olumsuz etkilere de yol açtığı değerlendirilmiş ve mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik geliştirilebilecek stratejiler konu edinmiştir. Saha verileri ve coğrafi bilgi sistemleri (GPS, Google Earth destekli ArcMAP/ArcGIS analizleri) aracılığıyla gerçekleştirilen mekânsal incelemeler, bu uygulamaların Bornova özelinde kentsel yaşam kalitesini ve hizmet verimliliğini önemli ölçüde arttırdığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, akıllı kent teknolojilerinin kentsel yönetişimde veri odaklı karar alma mekanizmalarını güçlendirdiği, kentlerin çevresel ve sosyal dirençliliğini desteklediği tespit edilmiştir. Ancak, Bornova'nın bazı bölgelerinde altyapısal eksiklikler ve finansal kısıtlamalar, akıllı kentleşme potansiyelinin tam olarak hayata geçirilmesinin önünde engeller teşkil etmektedir. Bu bağlamda, gelecekteki akıllı kent projelerinde sosyal kapsayıcılığın artırılması, altyapı yatırımlarının dengeli bir şekilde dağıtılması, bölgesel – sosyal eşitsizliğin giderilmesi ve veri gizliliği standartlarının en üst düzeyde tutulması kritik önem taşımaktadır. Bornova'nın akıllı kent vizyonunu sürdürülebilir ve başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmesi için kent yönetimleri, teknoloji sağlayıcı firmalar ve kent sakinleri gibi tüm paydaşların aktif katılımı ve iş birliği gerekmektedir. Sonuç olarak, akıllı kentleşme süreci, kentsel gelişimi olumlu yönde etkilemekle birlikte, potansiyel olumsuz etkilerin en aza indirilmesi ve sosyo-kentsel entegrasyonun sağlanması için sürekli iyileştirme ve adaptasyon gerektiren dinamik bir süreçtir.