59. Ulusal Nöroloji Kongresi, Antalya, Turkey, 19 July 2024, pp.668
Giriş:
Hashimato ensefalopatisi tiroid otoantikorlarına eşlik eden steroid yanıtlı ensefalopati (SREAT) tablosudur. Klinik
olarak konfüzyon, psikoz, yürüyüş bozuklukları, psikiyatrik bulgular ve kognitif gerileme ile seyreden subakut ya
da kronik ensefalopatiyle karakterizedir. Bu yazıda ensefalopati tablosuyla başvuran, steroid tedavisine tam yanıt
veren ve serumda tiroid antikor yüksekliği saptanan olgu sunulmuştur.
Olgu:
22 yasında kadın hasta, 1 sene önce her 2 göz kapağında ptozis nedeniyle myastenia gravis ön tanısıyla tetkik
edilen, AchR Ab ve Anti Musk negatif saptanan hastaya pridostigmin tedavisi başlanmış. Hastanın
elektromiyografik incelemesi normal ve şikayetlerinde azalma üzerine ilacı kesilmiş. Nöroloji polikliniğine 1,5
aydır sabahları çift görme, ptozis, uykuya meyil, görsel varsanıları ve dalgalanan sol yanlı güçsüzlükle başvurdu.
Eş zamanlı gribal enfeksiyon nedenli çoklu antibiyoterapi kullanımı vardı. Myastenik kriz ön tanısıyla nöroloji
servisine yatırıldı. Nörolojik muayenesinde bilinci uykuya meyilli, semikoopere, konuşması hipofonik, 4 yanlı kas
gücü 3/5 ve derin tendon refleksleri hipoaktif saptanması dışında olağandı. Hastada kliniği kötüleştirebilecek
çoklu ilaç kullanımı nedeniyle IVIG tedavisi başlandı ancak yanıtsızdı. İzleminde dalgalanan konfüzyonu, negatif
myoklonusları saptanmasıyla otoimmün ensefalit açısından LP planlandı. Kranial BT ve MRında nöropatoloji
yoktu. BOS proteini 90, bol lökosit nedenli hızlı menenjit paneli çalıştırıldı ve sonuç negatif saptandı. Otoimmün
ensefalit, paraneoplastik panel çalışıldı, sonucları negatifti ve EEGde epileptiform aktivite saptanmadı. NMDAR
ensefaliti şüphesiyle malignite tarandı, patolojiye rastlanılmadı. Otoimmün ensefalit ön tanısıyla 1 gr/gün iv pulse
steroid tedavisi başlandı. Bu süreçte tiroid otoantikorları gönderildi. Anti TPO 132.7, Anti TG 15 gelmesi üzerine
tiroid usg yapıldı ve sağ lobta hipoekoik halosu olan nodül görüldü. 10 gün kadar pulse steroid tedavisi alan
hastanın şikayetlerinde tam düzelme saptandı.
Sonuç:
HE tanısı için henüz net bir belirteç bulunmamaktadır. Bu nedenle ayırıcı tanıda bu klinik tabloyu yapabilecek
diğer nedenler düşünülmeli ve tetkiklerle dışlanmalıdır. Olgumuz ensefalopati kliniğiyle başvuran hastaların
ayırıcı tanısında, HE tanısının da unutulmaması gerektiğinin, doğru tanı ve uygun tedaviyle gerçekleşen dramatik
düzelmenin vurgulanması amacıyla bildirilmiştir.