Kanser ve Enfeksiyon, Hüseyin Mertsoylu,Ali Murat Sedef, Editör, Akademisyen Yayınevi Kitabevi, Ankara, ss.71-85, 2023
Son birkaç yıldır yapılan çeşitli çalışmalara göre, insan popülasyonunda bağışıklık korumasının azalmasına yönelik bir eğilim incelenmektedir. Yirminci
yüzyılın ikinci yarısında, daha yoğun antitümör tedavisi, transplantasyonlar ve
immünosupresörlerin birlikte uygulanması ve HIV salgını nedeniyle immün sistemi baskılanmış bireylerin sayısı hızla artmaktadır. Çoğu vakada Epstein-Barr
virüsünün (EBV) neden olduğu post-transplant lenfoproliferatif hastalık (PTLD)
ve Sitomegalovirüsün (CMV) neden olduğu pnömoni gibi yeni sendromlar ve
hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte yer alan diğer virüsler Herpes simpleks
virüsleri (HSV1, HSV2), Varicella zoster virüsü (VZV), Hepatit B virüsü (HBV),
Hepatit C virüsü (HCV) ve İnsan Poliomavirüsleridir (BKV, JC).
Tüm Dünya’da, özellikle sürekli ve ani bir şekilde ciddi sağlık
sorunlarına yol açan virüslerle karşı karşıya kaldık. Bu durum özellikle çeşitli nedenlerle immun sistemi baskılanmış (İB) bireylerde oldukça büyük problemlere
yol açmıştır. İmmün sistemi baskılanmış (İB) bireyler, enfeksiyöz ajanlara karşı
değişen duyarlılık ve bunlarla mücadele etme kapasitesindeki bozulma nedeniyle, olası kritik klinik seyir ve nihai uzun vadeli sekellerle birlikte, genel popülasyona kıyasla enfeksiyöz hastalıklar açısından artmış morbidite ve mortalite riski
taşıyan heterojen bir pediatrik ve yetişkin hasta grubunu temsil etmektedir (1).
İB hastaların azalmış immün reaktivitesi altta yatan hastalığın kendisine (örn.
hematolojik malignite, solid tümörler, konjenital immün yetmezlik, düşük CD4 sayımlı AIDS dahil edinilmiş immün yetmezlik, otoimmün hastalık, vb) ve/veya
devam eden immünsüpresif tedavilere bağlı olabilir. Bu risk faktörlerinin yanı
sıra, İB hastalarının sağlık sistemiyle sık sık temas halinde olması da bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Bulaşıcı hastalıklardan ise viral kaynaklı
olanlar daha büyük bir problemin parçası olmaktadır. Bu durum aşağıda belirtilen çeşitli sebeplere dayanmaktadır.