31.Ulusal Patoloji Kongresi, İzmir, Turkey, 26 - 30 October 2022, pp.327
TOTAL GASTREKTOMİ MATERYALİNDE EŞ
ZAMANLI MİDE ADENOKARSİNOMU, GASTROİNTESTİNAL STROMAL TÜMÖR VE NÖROENDOKRİN
TÜMÖR BİRLİKTELİĞİ GÖSTEREN NADİR BİR OLGU
Olgu Sunumu
Oğuzhan Erdoğan, Anıl Aysal, Serhan
Derici, Seymen Bora
Giriş: Adenokarsinom, gastrik
karsinomların %95 oranında en sık görülen histolojik tipidir. Gastrointestinal
stromal tümörler (GİST) ise gastrointestinal traktın en sık mezenkimal tümörü
olup %60 oranında midede görülmektedir. Senkron adenokarsinom ve GİST ise midede
nadir olup literatürde oldukça az vaka bulunmaktadır. Mide karsinomu ya da
GİST’e eşlik eden gastrointestinal nöroendokrin tümörler de literatürde nadiren
bildirilmektedir. Özellikte GİST ve nöroendokrin tümör birlikteliğinin
nörofibromatozis tip 1 ile ilişkili olabildiği belirtilmektedir. Literatürde
duodenumda bu üç tümörün birlikteliğini bildiren bir olguya rastlanmış ancak
gastrektomi materyalinde böyle birlikteliğe rastlanmamıştır
Olgu: 77 yaş erkek hasta, karın
ağrısı ve kilo kaybı ile kliniğe başvurmuştur. Yapılan tetkikler sonucunda mide
korpusta, 2 cm çaplı tümör tespit edilmiştir. Neoadjuvan kemoterapi sonrası
hastaya total gastrektomi yapılmıştır. Makroskopik incelemede, korpusta 2x1x0,8
cm boyutlarında ülsere tümör izlenmiştir. Bununla birlikte mide serozasında,
tümöre 3 cm uzaklıkta, 5 mm çaplı, iyi sınırlı, parlak beyaz renkli nodüler
lezyon görülmüştür. Mikroskopik incelemede subserozayı infiltre eden, tama
yakın tedavi yanıtı gösteren, az diferansiye adenokarsinom izlenmiştir.
Serozadaki nodüler lezyona ait kesitlerde ise iyi sınırlı, iğsi hücrelerden
oluşan mezenkimal tümör gözlenmiştir. Materyalden üzerinden distal cerrahi
sınır olarak alınan örneğe ait kesitlerde ise rastlantısal olarak, ince
barsakta, olağan morfolojideki yüzey epitelinin altında 2x2 mm boyutlarında,
submukozayı invaze eden, iyi sınırlı, küçük, monoton görünümlü, belirgin
sitolojik atipi içermeyen hücrelerden oluşan tümör görülmüştür. Yapılan
immunhistokimyasal incelemede mezenkimal tümörde diffüz DOG-1, CD34, C-KİT pozitifliği
ile fokal aktin ve desmin pozitifliği izlenmiş ve mitoz izlenmemiştir. Distal
cerrahi sınırdaki lezyonda ise sinaptofizin ve kromogranin-a pozitifliği
görülmüş, mitoz izlenmemiş, Ki-67 oranı %1.7 olarak saptanmamıştır. Bu
bulgularla hastaya az diferansiye adenokarsinom (ypT3N1), progresyon riski
olmayan gastrointestinal stromal tümör ve iyi diferansiye nöroendokrin tümör
(NET) (derece 1) tanıları koyulmuştur.
Sonuç: Aralarında geçiş/temas
olmaksızın aynı bölgede histolojik olarak farklı neoplazilerin birlikte
bulunduğu senkron tümörler, midede nadiren preoperatif olarak teşhis edilmekle
birlikte, rezeksiyon spesmenlerinde eş zamanlı bulunabilecek tümörleri
atlamamak için dikkatli makroskopik ve mikroskopik değerlendirme kritik önem
taşımaktadır. Ayrıca bu tür olgularda
nörofibromatozis tip 1 gibi klinik sendromlar akla gelmelidir. Literatürde
örneğine rastlamadığımız, total gastrektomi spesmeninde 3 farklı tümör
saptadığımız bu çok nadir olguyu bu nedenlerle sunulmaya değer gördük.
Anahtar sözcükler: Mide, adenokarsinom,
gastrointestinal stromal tümör, nöroendokrin tümör