GNRHR Geninde Heterozigot Varyant Saptanan Bir Olgu: Yapısal Puberte Gecikmesi mi? Parsiyel Hipogonadotropik Hipogonadizm mi?


Creative Commons License

Erden D., Demircan Coşkun B., Yıldırım Şalbaş Ö., Akın Kağızmanlı G., Yüksek Acinikli K., Koçyiğit C., ...Daha Fazla

29. Ulusal Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi , Antalya, Türkiye, 15 - 20 Nisan 2025, ss.303, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.303
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ: Doğumsal hipogonadotropik hipogonadizme (DHH) neden olan 60’dan fazla gen

tanımlanmıştır. GNRHR genindeki homozigot ve birleşik heterozigot varyantlar DHH nedenleri

içersinde yer almaktadır. Heterozigot varyantlar sıklıkla asemptomatik olup, nadiren hipotalamohipofizer-

gonadal aksın düzenlenmesini etkileyerek, hipotalamik amenore, anosmik

hipogonadotropik hipogonadizm ve yapısal puberte gecikmesi (YPG) gibi heterojen klinik bulgulara

neden olabilmektedir. DHH ve YPG için ayırt edici, altın standart bir test yoktur. Bu amaçla her iki

durumu ayırt etmek için sıklıkla pubertal indüksiyon tedavi protokolü uygulanmaktadır. Son

yıllarda bu olgularda pubertal indüksiyon amacıyla aromataz inhibitörlerinin kısa süreli (6 ay)

kullanılabileceği öne sürülmektedir. Bu raporda, GNRHR geninde heterozigot varyant saptanan ve

aromataz inhibitörü ile başarılı bir şekilde pubertal indüksiyona yanıt veren bir olgu sunulmuştur.

OLGU: On dört yaşındaki erkek olgunun gecikmiş puberte nedeniyle izlendiği, GNRHR geninde

(c.317A>G) heterozigot varyant saptanması üzerine tarafımıza yönlendirildiği öğrenildi.

Yönlendirilmeden önce pubertal indüksiyon amacıyla bir kez parenteral testosteron (50 mg/ay)

tedavisi aldığı belirtildi. Olgunun başvurudaki değerlendirmesinde (takvim yaşı: 14,5 yıl), vücut

ağırlığı 77 kg (1,43 SDS), boyu 175 cm (0,94 SDS), hedef boyu 185,5 cm (1,51 SDS), testis

volümleri bilateral 2 mL, penis gergin boyu 5 cm, pubik kullanması Tanner evre 3 ile uyumlu

bulundu. Anne ve baba arasında akrabalık yoktu, anne ve kızkardeşte menarşın 16 yaşında olduğu

öğrenildi. Testosteron indüksiyonunun (50 mg/ay) ilk dozundan üç hafta sonra yapılan hormonal

değerlendirmesinde FSH 0,5 mIU/L (1,9-18,9), LH <0,07 mIU/L (0,33-6,33), total testosteron

46,74 ng/dL (241-827) olarak saptandı. Pubertal indüksiyon protokolü 3 doza tamamlandı. İlk

indüksiyon tedavisinden 6 ay sonra (takvim yaşı: 15,3 yıl) yapılan fizik muayenesinde testis

volümleri bilateral 4 mL olarak değerlendirildi. Laboratuar bulgularında FSH 8,92 mIU/L (0,7-11,1),

LH 4,7 mIU/L (0,33-6,33), total testosteron 37,78 ng/dL (241-827) saptandı. Testis volümlerinde

yeterli büyüme sağlanamaması ve olgunun puberte süreci ile ilgili kaygılarının olması üzerine ikinci

indüksiyon tedavisi için oral aromataz inhibitörü (letrozol 2,5 mg/gün) başlandı. Letrozol

tedavisinin 3. ayında testis volümleri bilateral 12 mL’ye ulaştı. Hormonal değerlendirmesinde FSH

12,59 mIU/L (0,7-11,1), LH 5,32 mIU/L (0,33-6,33), total testosteron 194,56 ng/dL (241-827)

olarak ölçüldü. Letrozol ile total testosteron düzeyinin >100 ng/dL ve testis volümlerinin >10mL

olması nedeniyle letrozol tedavisi 3. ayda kesildi. Hastanın klinik izlemi devam etmektedir.

SONUÇ: GNRHR geninde heterozigot varyant saptanan olgular, YPG ve parsiyel DHH’nin nadir

nedenleri arasında yer alabilir. Bu olguların ayırt edilmesinde geleneksel olarak kullanılan

testosteron ile pubertal indüksiyon tedavisine alternatif olarak aromataz inhibitörlerinin

kullanılabileceği gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: digenik kalıtım, GNRHR, hipogonadizm, letrozol, konstitusyonel

303