2. Uluslararası Katılımlı İzmir Pediatri Kongresi, İzmir, Türkiye, 11 - 13 Eylül 2025, ss.129-130, (Özet Bildiri)
Giriş ve Amaç:.ocukluk .ağı tiroid kanserleri, nadir g.rülmekle birlikte endokrin sistemin en sık malignitesi olup,
erişkinlerden klinik seyir ve biyolojik davranış a.ısından farklılık g.sterir. Bu .alışmada, merkezimizde izlenen pediatrik tiroid
kanseri olgularının klinikopatolojik .zelliklerinin, tedavi yaklaşımlarının ve izlem sonu.larının retrospektif olarak
değerlendirilmesi ama.landı.
Gereç ve Yöntem:.alışmaya, 2011–2024 yılları arasında tiroid kanseri tanısı almış 22 .ocuk hasta dahil edildi. Olguların
demografik verileri, başvuru semptomları, laboratuvar ve g.rüntüleme bulguları, histopatolojik tanıları, risk sınıflamaları,
uygulanan cerrahi yaklaşımlar, radyoaktif iyot (RAI) tedavisi bilgileri ve izlem sürecine ait veriler kaydedildi.
Bulgular:Hastaların ortanca yaşı 14,9 (12,9–16,0) yıl olup, en kü.ük hasta 7,6 yaşındaydı. .. hasta (%13,6) 10 yaşından .nce
tanı almıştı. Hastaların %86,4’ü (n=19) kızdı. Tanıların %50’si (n=11) son beş yılda konulmuştu. Aile .yküsü sorgulandığında,
13 hastada (%59,1) tiroid hastalığı, 3 hastada (%13,6) ise tiroid kanseri .yküsü mevcuttu. En sık başvuru nedeni boyunda
şişlikti (%72,7; n=16). İki hastada (%9,1) yutma gü.lüğü vardı. Konjenital hipotiroidi (%4,5; n=1), Hashimoto tiroiditi (%9,1;
n=2) ve hiperfonksiyone tiroid nodülü (%13,6; n=3) nedeniyle takip edilen altı hasta izlemde tanı almıştı. Olguların .oğunluğu
(%86,4; n=19) pubertaldi. Tanıda d.rt hastada (%18,2) servikal lenf nodu metastazı, bir hastada (%4,5) ise pulmoner metastaz
mevcuttu. Toplam 18 hastaya (%81,8) total tiroidektomi uygulandı. Bu olguların yedisinde (%31,8) santral, d.rdünde (%18,2)
ise lateral boyun diseksiyonu ger.ekleştirildi.Başlangı.ta subtotal tiroidektomi uygulanan bir hastaya (%4,5) ve lobektomi yapılan ü. hastaya (%13,6) tamamlayıcı
tiroidektomi uygulandı. En sık cerrahi komplikasyon hipoparatiroidiydi. Beş hastada (%22,7) ge.ici, d.rt hastada (%18,2)
kalıcı hipoparatiroidi izlendi. Bir hastada ses kısıklığı gelişti. Histopatolojik değerlendirmede 21 hastada papiller tiroid
karsinomu (PTK), bir hastada az diferansiye tiroid karsinomu saptandı. En sık izlenen PTK varyantı klasik tipti (%54,5; n=12);
bunu foliküler (%22,7; n=5), diffüz sklerozan (%9,1; n=2) ve onkositik (%9,1; n=2) varyantlar izledi.
Ortanca tüm.r .apı 2,7 (1,7–3,3) cm idi. Mikrokarsinom bir hastada (%4,5), 4 cm üzeri tüm.r ise iki hastada (%9,1) saptandı.
.ok odaklı tüm.r yerleşimi 12 hastada (%54,5) g.zlendi. ATA pediatrik risk sınıflamasına g.re hastaların %72,7’si (n=16)
düşük, %13,6’sı (n=3) orta ve %13,6’sı (n=3) yüksek risk grubunda yer aldı. Yedi hastaya (%31,8) postoperatif RAI tedavisi
uygulandı. Ortanca izlem süresi 6,0 (1,7–8,2) yıl olup, hi.bir hastada nüks izlenmedi.
Sonuç:Bu .alışma, .ocukluk .ağı tiroid kanserlerinde tanının sıklıkla pubertal d.nemde konulduğunu, papiller histolojik tipin
ve multifokalitenin .ne .ıktığını ortaya koymuştur. Total tiroidektomi en sık tercih edilen cerrahi yaklaşım olup, hipoparatiroidi
en yaygın komplikasyon olarak izlenmiştir. Uygun cerrahi ve izlem stratejileriyle uzun d.nemde nüks gelişmeden hastalık
kontrolü sağlanabilmiştir.
Anahtar Kelimeler:Pediatrik tiroid kanseri, papiller karsinom, puberte, multifokalite, tiroidektomi.