22. TÜRK KLİNİK MİKROBİYOLOJİ VE İNFEKSİYON HASTALIKLARI KONGRESİ, Antalya, Turkey, 9 - 12 March 2022, pp.304-306
Giriş-Amaç: Tanı ve tedavisindeki gelişmelere rağmen infektif endokardit (İE) önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada İE klinik ve mikrobiyolojik özellikleri, tedavi yaklaşımı ve mortalitenin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu retrospektif, kesitsel çalışmada, pandemi öncesi beş yıl içinde merkezimizde İE tanısıyla yatarak izlenen hastalar değerlendirildi. Modifiye Duke Kriterlerine göre olası veya kesin İE tanısı alan 18 yaş ve üstü hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların verilerine hastane bilgi sisteminden ulaşıldı. Hastaların yaş, cinsiyet, başvurudaki semptom ve bulguları,semptomların süresi, kardiyak patolojiler ve risk faktörleri, tutulan kapağın tipi ve yeri, laboratuvar ve kültür sonuçları, ekokardiyografi bulguları, verilen antimikrobiyal tedavi, sistemik emboli, intrakardiyak komplikasyonlar, cerrahi girişimler ve mortalite veri kayıt formuna kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya 103 İE tanılı hasta alındı. Hastaların yaş ortalaması 56.8±14.9 (19-89) ve %63,1’i erkekti. Hastaların %59,2’sinde altta yatan kardiyak patoloji veya İE risk faktörü vardı. Hastaların %66,0’sında doğal kapak tutulumu vardı ve en çok tutulan kapaklar mitral (%36,9) ve aortik (%31,1) kapaktı. Hastaların demografik verileri, klinik semptom ve bulguları, risk faktörleri ve laboratuvar verileri Tablo 1’de, kapak tutulumları Tablo 2’de verildi.
Hastaların %63,1’inde en az bir kan kültüründe üreme saptanırken, %36,9’unda üreme saptanmadı. Etken mikroorganizma dağılımı Tablo 3’te verildi. Beta-laktam/beta-laktamaz inhibitörlerinin
aminoglikozitlerle kombinasyonu en sık kullanılan antibiyoterapi (%41,8) iken, ikinci sıklıkta daptomisin veya glikopeptitlerin aminoglikozitlerle kombinasyonu kullanıldı (%12,6 vs. %7,8).
Hastaların %7,9’unda sistemik embolizm, %17,5’inde intrakardiyak komplikasyon görülürken, %54,4’üne cerrahi girişim uygulandı. Hastaların %31,1’inde hastane içinde ölüm görüldü. Mortalite protez kapağı olanlarda, doğal kapak endokarditi olanlara göre daha yüksekti ancak istatiksel anlamlı değildi (p=0.094). Sistemik emboli olanlarda mortalite anlamlı olarak yüksek saptandı (p=0.008). Fungal endokarditi olan üç hasta öldü. Koagülaz negatif stafilokok üreyenlerde %55,6, enterokok üreyenlerde %50, Staphylococcus aureus üreyenlerde %50, viridans streptokok üreyenlerde %7,1, kültür negatif endokarditlerde ise %26,5 mortalite gözlendi.
Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızda, ülkemizden bildirilen önceki bildirilere kıyasla İE hastalarında yaş ortalamasının arttığı, risk faktörü olarak ileri yaş ilişkili kardiyak patolojilerin ön planda olduğu, sık saptanan mikroorganizmaların viridans streptokoklardan stafilokok ve enterokoklara kaydığı, cerrahi girişim ihtiyacının ve mortalitenin yüksek olduğu saptandı.