Geçmişten Günümüze Kurtuluşun 100. Yılında İzmir: 5 Sanat Tarihi ve Mimari, Hikmet SİVRİ GÖKMEN,Şakir ÇAKMAK, Editör, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı, İzmir, ss.223-272, 2023
Helenistik ve Roma dönemleri bir kenara koyularak denilebilir ki 17.
yüzyıldan itibaren İzmir hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemlerinde
başkentlik yapan/yapmış olanlardan sonra gelen en önemli kent olmuştur.
Bu nedenle özellikle Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde
merkezde üretilen toplumsal, kültürel akımlara farklı oranlarla da olsa
tepki vermiş, bu anlamda bir jeneratör olarak değerlendirilemese de üretilen
gündemlere sıklıkla eklemlenmiştir. Bu yazı kapsamında ele alınacak
yönüyle, çoğu zaman başkentlerde ortaya çıkan mimari akımların farklı nitelikteki örnekleri kısa sürede İzmir’de de görülmüş, kentin yapılı çevresinin
oluşmasında rol almışlardır.
Kentin önemi ve zenginliği, İstanbul ve Ankara’nın başkent olma hallerinden,
yani merkezî iktidarın egemenliği altındaki coğrafyadan soğurduğu
kaynaklardan ziyade kendisinin ve art alanının tarımsal ve ticari potansiyeline,
jeostratejik ve demografik özelliklerine dayanır. Dolayısıyla başkentlerden
farklı olarak merkezin ürettiği söylemlerin ilk uygulama alanı
olmadığı gibi bu söylemlere karşı benimsemeden redde uzanan bir çeşitlilikte
reaksiyon verme özgürlüğüne de sahiptir. Bu yönüyle İzmir; İstanbul
ve Ankara’da üretilen söylemlerin merkez dışında ne kadar benimsendiğine
dair iyi bir turnusol görevi de görür. Yine kentin kendine özgü dinamikleriyle
bağlantılı biçimde yapılı çevrede, İstanbul ve Ankara’dan farklı
olarak merkezî iktidardan ziyade kentliler tarafından inşa edilen -özellikle
de ticari işlevli- yapıların ön planda olması şaşırtıcı değildir. İstanbul’daki
selatin camilerine, saraylara ya da Ankara’daki meclis ve bakanlıklara sahip
olmayan İzmir’de mimari çözümlemeler için öncelikle hanlara, banka
binalarına ve konutlara bakmak gerekir.
Bu çerçeve içerisinde 20. yüzyılın başından 21. yüzyılın ilk çeyreğine İstanbul
ve Ankara merkezli, Selçuklu ve Osmanlı mimarisine referanslanan
dört ayrı canlandırmacı üslubun kentteki örnekleri bu araştırma kapsamında
değerlendirmeye çalışılacaktır.