YEDİ: SANAT, TASARIM VE BİLİM DERGİSİ, sa.50. Yıl Özel Sayısı, ss.35-48, 2025 (TRDizin)
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin (D.E.Ü G.S.F) ilk kuşak akademisyenlerinden Prof. Dr. Ragıp Taranç ile fakültenin 50. yıl dönümü vesilesiyle bir röportaj gerçekleştirilmiştir. Türkiye'de sanat eğitiminin kurumsallaşma sürecine tanıklık eden Taranç, hem kişisel yaşam öyküsü hem de kurumsal hafızaya katkılarıyla sanat eğitiminin tarihsel dönüşümüne ışık tutmaktadır. Röportaj, sinema eğitiminin ilk yıllarından günümüze uzanan evrimini mekânsal, pedagojik ve teknolojik boyutlarıyla kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Taranç'ın anlatısı, kişisel anıların yanı sıra akademik düşünce üretimi, nesiller arası aktarım, disiplinlerarasılık, etik duyarlılık ve yaratıcı üretim anlayışıyla entelektüel bir miras sunmaktadır.
Söyleşi, sinema salonlarından üniversite dersliklerine, video ve dijital teknolojilerden yapay zekâ destekli prodüksiyonlara kadar uzanan bir zaman diliminde sanatın evrimsel doğasını eleştirel bir bakışla değerlendirmektedir. Fakültenin fiziksel ve kültürel altyapısının gelişimi, iş birliğine dayalı üretim uygulamaları, akademik mizah ve günlük deneyimler, bu kurumsal hafızanın önemli bileşenleri olarak aktarılmaktadır. Bu metin, D.E.Ü G.S.F'nin tarihsel sürekliliğini belgeleyen ve Türkiye'deki sanat eğitiminin kolektif hafızasına katkıda bulunan bir kaynak niteliğindedir. Sözlü tarih metodolojisi, bireysel anlatılar aracılığıyla kolektif bir hafızanın inşasını kolaylaştırırken, akademik söylem, pedagojik deneyim ve kültürel dönüşüm arasındaki ilişkileri de aydınlatmaktadır.
An interview was conducted with Prof. Dr. Ragıp Taranç, one of the first-generation academics of the Faculty of Fine Arts at Dokuz Eylül University (DEÜ GSF), on the occasion of the faculty's 50th anniversary. Taranç, who witnessed the institutionalization process of art education in Turkey, sheds light on the historical transformation of art education through both his personal life story and his contributions to institutional memory. The interview comprehensively examines the evolution of cinema education from its early years to the present day, exploring its spatial, pedagogical, and technological dimensions. Taranç's narrative provides an intellectual legacy that includes personal memories, scholarly thought, passing down of knowledge across generations, interdisciplinarity, ethical sensitivity, and an understanding of creative production. The interview critically evaluates the evolutionary nature of art across a time span that extends from cinema halls to university classrooms, and from video and digital technologies to AI-supported production. The development of the faculty's physical and cultural infrastructure, collaborative production practices, academic humor, and daily experiences are conveyed as important components of this institutional memory. This text serves as a source documenting the historical continuity of DEÜ GSF and contributing to the collective memory of art education in Türkiye. The oral history methodology facilitates the construction of a collective memory through individual narratives while also illuminating the relationships between academic discourse, pedagogical experience, and cultural transformation.