MENFÎ TESPİT DAVALARINI ZORUNLU ARABULUCULUĞA DAHİL SAYMANIN GEREKSİZLİĞİ ÜZERİNE (İstanbul BAM Kararları Örneğinden Bir Bakış)


ÖZEKES M., ÇİFTÇİ P.

Türkiye Barolar Birliği Dergisi, sa.148, ss.101-134, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: Sayı: 148
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Türkiye Barolar Birliği Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.101-134
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile birlik -te 2012 yılında ihtiyarî olarak kabul edilen arabuluculuk, daha sonra İşMahkemeleri Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen hükümlerlebirlikte dava şartı adı altında “zorunlu arabuluculuk” şeklinde uygu -lamaya alanı bulmaya başlamıştır. Bu çerçevede şu anda iş uyuşmaz -lıklarıyla, ticarî uyuşmazlıkların önemli bir kısmı zorunlu arabuluculukkapsamındadır ve bu iki alandaki zorunlu arabuluculuğun diğer alan -lara da yaygınlaştırılması konusunda yanlışı artıran bir eğilim söz ko -nusudur. Bu eğilim içerisinde özellikle menfî tespit davası hakkındabirtakım hatalı ve birbiri ile çelişkili içtihatlar verilmektedir. Zorunluarabuluculuk kapsamında kabul edilmemesi gereken bu dava, hatalıiçtihatlarla hukukî güvenliği zedeler hale gelmiştir. Biz de bu çalış -mada İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nin konuyla içtihatlarını elealarak sorunu inceleyeceğiz.
Mediation which was accepted as voluntary in 2012 along with the Mediation in Legal Disputes Law, then started to find a field of practice as a “mandatory mediation” under the name of cause of action added to the Turkish Commercial Code and the La - bor Courts Law. In this context, a significant part of the commercial disputes are currently within the scope of mandatory mediation. There is a tendency to spread compulsory mediation from these two areas to other areas as well. With this tendency, some erroneous and contradictory precedents are given, especially about the nega - tive declaratory actions. This action, which should not be accepted within the scope of compulsory mediation, has damaged the legal certainty with incorrect precedents. In this study, we will examine the precedents of the Istanbul Circuit Courts of Appeal.