Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 43. Ulusal Kurultayı , Antalya, Türkiye, 10 - 14 Kasım 2021, ss.152
Lenfatik Yayılımı Olan Malign Melanom
Hastalarında Tümör ve Lenf Nodu
Patolojilerinin Değerlendirilmesi
Hasan Basri Çağlı, Süleyman Çakmak,
Hüseyin Emre Ulukaya, Merve Terzi, Tahir Babahan,
Cenk Demirdöver
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik,
Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, İzmir
Giriş: Malign melanom insidansı en hızlı artan kanserlerden
biri olup tümör cerrahisine yaklaşım geçmişten günümüze
değişime uğramıştır. Özellikle cerrahi sınır miktarıyla ilgili
radikal yaklaşımlar terkedilmeye başlanmakla birlikte
lenfatik yayılıma yönelik hem tanısal hem de cerrahi
yaklaşımla ilgili son zamanlarda tartışmalar söz konusudur.
Bu tartışmalara yönelik kliniğimizde lenfatik metastazı olan
malign melanom hastaları retrospektif olarak incelendi.
Primer tümörün prognostik faktörler ile birlikte patoloji
sonucu, varsa sentinel lenf nodu veya diğer lenf nodlarının
biyopsi patolojileri ile diseksiyon materyallerinin patolojisi
değerlendirilerek non-sentinel lenf nodu tutulumunu
öngörmeye yönelik faktörler ortaya kondu.
Gereç ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde
20010-2020 yılları arasında lenf nodu diseksiyonu
uygulanan 59 erkek(%63.4) ve 34 kadın(%36.6) olmak
üzere toplam 93 malign melanom hastası patoloji
sonuçlarıyla değerlendirildi. Primer tümörün breslow
kalınlığı, clark evresi, mitoz sayısı ile birlikte regresyon,
lenfovasküler invazyon varlığı incelendi ve lenfatik yayılım
ile bu parametrelerin korelasyonu değerlendirildi. Ayrıca
sentinel lenf nodu patolojileri izole tümör hücreleri,
mikrometastaz ve makrometastaz olarak gruplandırılarak
diseksiyon materyaliyle elde edilen non-sentinel lenf
nodlarının tutulumuyla ilişkisi ortaya kondu.
Bulgular: Yaş ortalaması 51.2(6-76) olan 59’u erkek
(%63.4) ve 34’ü kadın (%36.6) olmak üzere lenf
nodu diseksiyonu yapılan toplam 93 malign melanom
hastası tespit edildi. Primer tümör uygun cerrahi sınırla
eksize edilirken lenfatik yayılım 65(%73.1) hastada
sentinel lenfadektomi pozitifliğiyle, 25(%26.9) hastada
görüntüleme, fizik muayene ve/veya diğer lenf nodu
biyopsi yöntemleriyle ortaya konması sonrası hastalara
lenf nodu diseksiyonu yapıldı. Primer tümör 20 hastada
baş-boyun, 37’sinde gövde, 15’nde üst ekstremite,
20’sinde alt ekstremitedeyken bir hastada primeri tespit
edilemedi. Primer tümör patolojisinde breslow kalınlığı
saptananların %89.2’sinde tümör 1mm üzerinde (74/83),
mitoz oranı saptananların %94.9’unda mm2 başına 1
ve üzerinde mitoz (56/59), %71.1’inde clark 4 ve üzeri
olarak (54/76), ülserasyon oranı hastaların %56,6’nda
(30/53), lenfosit infiltrasyonu %75.9’unda (44/58),
lenfovasküler invazyon %25’inde (14/56), regresyon
%45.1’inde (23/51) saptandı. 68 hastaya yapılan sentinel
lenf nodu biyopsisi işlemiyle toplam 179, ortalama 2.63
sentinel lenf nodu çıkarıldı. Sentinel lenf nodlarından
biri izole tümör hücreleri, 11’i mikrometastaz, 78 tanesi
makrometastaz olarak raporlandı. Sentinel lenf nodu
sonuçlarına 19 baş-boyun bölgesine, 35 aksiller bölgeye,
19 inguinal bölgeye ve 1 popliteal bölgeye olmak üzere
68 hasta için 74 bölgeye lenf nodu diseksiyonu yapıldı.
74 bölgeden sadece 17’sinde non-sentinel en az bir lenf
nodunda metastaz saptanırken (%23), sentinel lenf nodları
izole tümör hücreleri ve mikrometastaz gelen 12 hastada
non-sentinel lenf nodlarında metastaz görülmedi. Bu 74
bölgede toplam 1416 non-sentinel lenf nodu çıkarılırken
toplam metastatik lenf nodu 46’sında görüldü (%3.2).
Fizik muayene, görüntüleme ve diğer yöntemler ile 25
hasta ve 25 bölgeye uygulanan lenf nodu diseksiyonu
sonucu hastaların tamamında lenf nodu metastazı saptandı
(%100). Bu hasta grubunda ise çıkarılan toplam nonsentinel lenf nodu sayısı 465, metastatik lenf nodu 111
olduğu görüldü (%23.9).
Tartışma: Çalışmamızda lenfatik yayılımı olan malign
melanomların primer tümör patolojisi değerlendirildiğinde
büyük oranda breslow kalınlığı 1 mm üzerinde olduğu, mm2
başına 1 ve üzerinde mitoz olduğu saptanırken; ülser ve
lenfovasküler invazyon faktörlerinin daha düşük oranlarda
tespit edildiği dikkat çekti. Bunun yanında sentinel lenf nodu
pozitifliğiyle yapılan lenf nodu diseksiyonu materyallerinde
non-sentinel lenf nodu pozitifliğinin çok düşük oranda
olduğu, izole tümör hücreleri ve mikrometastaz olarak
raporlanan sentinel lenf nodları rehber alınarak yapılan
diseksiyonlarda ise metastastik non-sentinel lenf nodu
saptanmadığı görüldü. Meme kanseri nedenli yapılan
sentinel lenf nodu biyopsi sonuçlarına göre diseksiyon
kararı ile ilgili tartışmalar, sentinel lenf nodu biyopsisi
sık yapılan diğer kanserlerden biri olan malign melanom
hastaları için de söz konusudur. Bu çalışmayla da başta
tamamlayıcı lenf nodu diseksiyonu gerekliliği konusunda
veri ortaya konarken, primer tümör prognostik faktörleri
ile lenfatik yayılım ilişkisi ortaya konmaya çalışıldı.
Anahtar Kelimeler: Malign melanom, sentinel lenf nodu,
lenf nodu diseksiyonu, metastaz