Endokrin Bozucuların Kadın Sağlığı Üzerindeki Etkileri ve Korunma Stratejileri


Aluş Tokat M., Bilgiç D., Yağcan H., Sarı İ., Aslan H.

3. Uluslararası 5. Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği Kongresi, Muğla, Türkiye, 23 - 26 Ekim 2025, cilt.1, ss.1-2, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Muğla
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Endokrin bozucu kimyasallar (EBK), hormonal sistemin dengesini bozarak üreme sağlığı, gebelik ve jinekolojik süreçler üzerinde ciddi riskler oluşturan çevresel toksinlerdir. Günlük yaşamda plastikler, kozmetikler, pestisitler ve endüstriyel atıklar aracılığıyla yaygın maruziyet söz konusudur. EBK’lar infertilite, polikistik over sendromu (PKOS), gestasyonel diyabet, fetal nörogelişim bozuklukları ve jinekolojik kanserlerle ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda bu derlemenin amacı, EBK’ların kadın sağlığı üzerindeki etkilerini güncel literatür doğrultusunda özetlemek ve korunma stratejilerine dikkat çekmektir.

Yöntem: Aralık 2024–Ocak 2025 döneminde PubMed, Google Scholar, WHO ve OECD veri tabanları taranmış; EBK’ların kadın sağlığına etkilerini inceleyen 31 güncel çalışma değerlendirilmiştir.

Bulgular: EBK maruziyeti; gıda ve su tüketimi, deri teması, solunum, intravenöz tıbbi araçlar ve biyolojik transfer (plasenta, anne sütü) yoluyla gerçekleşmekte olup, etkileri maruziyetin zamanı, dozu ve bireysel duyarlılığa göre farklılık göstermektedir. Bu kimyasalların başlıca mekanizmaları arasında hormon reseptörlerine bağlanma, oksidatif stresin tetiklenmesi ve epigenetik değişiklikler yer almaktadır. Üreme sağlığı açısından EBK’lar, hormonal aksı bozarak infertilite, ovulatuar bozukluklar ve polikistik over sendromuna (PKOS) yol açabilmekte; özellikle BPA, ftalatlar ve pestisitler bu süreçlerde öne çıkan kimyasallar olarak dikkat çekmektedir. Erkeklerde ise sperm parametrelerinde bozulma ve testiküler disgenezis sendromu ile ilişkilendirilmektedir. Gebelik dönemindeki maruziyetler, gestasyonel diyabet riskini artırmakta; tiroid hormon dengesini bozarak fetal gelişimi olumsuz etkilemektedir. Sistematik derlemeler, bu durumun çocuklarda bilişsel ve motor gelişimde gerilemeye yol açabileceğini göstermektedir. Ayrıca, BPA, ftalatlar, PCB ve pestisitler gibi maddeler hormonal bozukluklar ve epigenetik mekanizmalar aracılığıyla over ve endometrium kanseri riskini artırabilmekte; saç ürünleri gibi kozmetik kaynaklı EBK maruziyetinin de kanser gelişimiyle bağlantılı olabileceği bildirilmektedir.

Sonuç: EBK’lar, kadın sağlığı üzerinde nesiller arası etkiler oluşturabilen önemli çevresel tehditlerdir. Maruziyetin azaltılması için bireysel farkındalığın artırılması, çevresel sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi ve politika düzeyinde düzenlemeler gereklidir. Sağlık profesyonelleri; maruziyet öyküsünün alınması, güvenli ürün danışmanlığı ve toplum temelli eğitimlerle koruyucu stratejilerde kilit rol üstlenmektedir. Multidisipliner, hemşirelik odaklı ve halk sağlığı temelli yaklaşımlar, kadın sağlığının korunması için kritik öneme sahiptir.

Anahtar Sözcükler: “Endokrin bozucu kimyasallar, kadın sağlığı, üreme sağlığı, gebelik, korunma stratejileri”


Objective: This review investigates the risks of endocrine-disrupting chemicals (EDCs), environmental toxins that interfere with the hormonal system. People are widely exposed to EDCs daily through plastics, cosmetics, pesticides and industrial waste. EDCs have been linked to infertility, PCOS, gestational diabetes, foetal neurodevelopmental disorders and gynaecological cancers. This review summarises the effects of EDCs on women's health based on current literature, and highlights prevention strategies.

Method: Between December 2024 and January 2025, the PubMed, Google Scholar, WHO and OECD databases were searched and 31 recent studies examining the effects of EDCs on women's health were reviewed.

Results: Exposure to EDCs occurs through food, water, skin contact, breathing them in, intravenous medical devices, and through the placenta or breast milk. The effects vary depending on the timing and dose of exposure, and how susceptible the person is. The main mechanisms include binding to hormone receptors, causing oxidative stress and epigenetic modifications. EDCs can disrupt the hormonal axis, causing infertility, ovulatory disorders, and PCOS. The most significant agents are bisphenol A (BPA), phthalates, and pesticides. Male exposure has been linked to impaired sperm parameters and testicular dysgenesis syndrome. During pregnancy, exposure to EDCs increases the risk of gestational diabetes and disrupts thyroid hormone balance, which can affect fetal development. Systematic reviews suggest that such exposure may contribute to delays in children's cognitive and motor skills. Furthermore, BPA, phthalates, PCBs and pesticides have been linked to ovarian and endometrial cancer via hormonal disruption and epigenetic mechanisms. Cosmetic products, including hair care products, have also been linked to cancer.

Conclusion: EDCs pose significant environmental threats with intergenerational consequences for women's health. Reducing exposure requires raising individual awareness, strengthening environmental health literacy and implementing regulatory policies. Health professionals play a pivotal role in prevention by obtaining detailed exposure histories, providing counselling on the safe use of products, and conducting community-based education. Multidisciplinary, nursing-focused and public health–oriented approaches are essential for protecting women’s health.

Keywords: Endocrine-disrupting chemicals, women’s health, reproductive health, pregnancy, prevention strategies.