IV. Erciyes Dermatoloji Zirvesi, Nevşehir, Türkiye, 7 - 10 Mart 2024, ss.1-2
Giriş
ve Amaç: Hidradenitis
suppurativa (HS), sıklıkla intertriginöz bölgelerde ağrılı apseler, fistüller
ve sikatrisler ile karakterize, kıl foliküllerinin kronik, inflamatuar ve
tekrarlayan süpüratif bir hastalığıdır. Kronik inflamatuar deri hastalıklarının
uyku kalitesini negatif olarak etkilediği bilinmektedir (1). Hidradenitis
suppurativaya eşlik eden ağrı, kaşıntı, hoş olmayan koku gibi semptomlar nedeni
ile hastaların hem yaşam hem de uyku kaliteleri etkilenebilmektedir (2). Ancak
HS ile uyku arasındaki ilişki tam olarak anlaşılmamıştır. Bu çalışmada HS
hastalarının yaşam kaliteleri, uyku bozuklukları ve hastalık semptomları
arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç
ve Yöntem: Çalışmaya,
01.07.2020 ile 01.12.2020 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniğine başvuran 18
yaş ve üzeri, 32 HS hastası ve 32 sağlıklı gönüllü dahil edilmiştir. Hasta
ve kontrol grubu sosyodemografik bilgiler, dermatolojik yaşam kalitesi
ölçeği (DYKÖ), Pittsburgh uyku kalitesi indeksi (PUKİ) açısından
değerlendirilmiş olup, hasta grubu ayrıca Hurley evrelemesi, ağrı, kaşıntı
ve algılanan stres vizuel analog skala (VAS) skorları ile klinik olarak
değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Hidradenitis
suppurativa tanılı hastaların %31,2’ si kadın, %68,8’i erkek idi. Hasta ve
kontrol grubunun karakteristik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Ortalama PUKİ
toplam skorunun hasta grubunda (6.9±3.3) kontrol grubuna (5.4±3.1) göre anlamlı oranda yüksek
olduğu tespit edildi (p=0,019). Ortalama DYKÖ toplam skoru hasta grubunda (20.4±9.5) kontrol grubuna (2.5±4.8) göre anlamlı olarak yüksekti (p<0,001).
PUKİ alt bileşenlerinde öznel uyku kalitesi ve uyku bozukluğu ortalama skorları
kontrol grubuna göre yüksek olarak saptandı (sırasıyla; p:0.013, p:>0.001). Öznel
Uyku Kalitesi alt bileşeni ile son üç günlük ağrı skoru ve tüm hastalık
sürecindeki kaşıntı skoru arasında pozitif yönde düşük düzeyde ilişki
saptandı (sırasıyla; r=0,45 p<0,01; r=0,45 p<0,05). Öznel uyku kalitesi
alt bileşeni ile son üç günlük kaşıntı ve algılanan stres skorları arasında
pozitif yönde orta düzeyde ilişki belirlendi (sırasıyla; r=0,58 p<0,01;
r=0,66 p<0,01). Uyku latansı alt bileşeni, tüm hastalık sürecindeki
kaşıntı ve son üç günlük kaşıntı skorları ile pozitif yönde düşük
düzeyde ilişkili saptandı (r=0,35 p<0,05; r=0,43 p<0,05; sırasıyla). Hastaların
ortalama algılanan stres skoru ile öznel uyku kalitesi ve uyku bozukluğu skorları
arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon tespit edildi (sırasıyla;
r:0.65 p<0.01; r:0.36 p<0.05). Hastaların DYKÖ toplam skoru ile PUKİ
toplam skoru arasında pozitif korelasyon belirlendi (p<0,05 r=0,486).
Sonuç:
Çalışmamızda HS
hastalarının toplam PUKİ skoru kontrol grubuna göre yüksek saptandı. Hastaların
öznel uyku kalitesi ve uyku bozuklukları açısından uyku kalitesinin kontrol
grubuna göre ciddi şekilde etkilendiği görüldü. Çalışmamızda HS’ye eşlik eden ağrı,
kaşıntı ve algılanan stresin hastaların uyku kalitesi üzerine önemli bir etkisi
olduğu belirlendi. Ayrıca, hastalarda uyku kalitesindeki azalmanın yaşam
kalitesindeki azalma ile ilişkili olduğu tespit edildi.