ULUSLARARASI FİLM ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU 2022, Sakarya, Türkiye, 10 Mayıs 2022, ss.43
Başlangıcından günümüze sinema sanatı yönetmenin yaratıcılığından, bilgi birikimlerinden, günlük yaşamdaki deneyimlerinden ve farkındalıklarından beslenerek olay örgüsünü oluşturmaya devam etmektedir. Filmler, sadece
yönetmenin benliğindekilerden ve zihnindekilerden ziyade diğer sanat dallarından da faydalandığı gibi bilim dallarından da yararlanarak filmin kurmaca dünyasıyla birlikte gerçekliği de sorgular ve ritmini oluşturur. Suçları ve
suçluları inceleyen/araştıran bilim dalı kriminoloji suç ya da polisiye filmlerin olay örgüsünü oluşturmada sinema
sanatına destek olmaktadır. Kriminoloji, bilimsel yöntem ve araçların yardımıyla suçu aydınlatma ve suçluyu bulma
tekniği olarak genel bir ifadeyle tanımlanmaktadır. Suç olarak belirtilen eylemlerin ortaya çıkarılması için kriminalistik değerlendirilmelerin olması gerekir. Pozitif bilgiler yani deliller, olay yeri incelemeleri ve değerlendirmeleri
bir suçun ya da suçlunun ortaya çıkarılmasında kriminal incelemelerin en başında gelmektedir. Suç ve polisiye
filmlerde yaratılan olay örgüsü özellikle kriminalistik değerlendirmelerle ritmini oluşturur. Bu çalışmamızda suç
ve polisiye filmlerde işlenen ve oluşturulan olay örgüsündeki kriminalistik analizlerin neler olduğu saptanacaktır. Özellikle çalışmamıza örneklem olarak seçilen Kuzuların Sessizliği (1991), Yedi (1995), Kızıl Nehirler (2000),
Beyza’nın Kadınları (2006), Ejder Kapanı (2009 ve Av Mevsimi (2010) filmlerindeki kriminalistik ispatlar, suç ve
polisiye filmin görsel kodlarını yaratırlar. Deliller ve ispatlar filmin duygusunu ve ritmini oluştururken çalışmamızda
ikonlaştırılan görsel kodların filmler içinde göstergebilimsel analiz ve karşılaştırma yöntemiyle nasıl kullanıldığının
analizi yapılacaktır.
Anahtar kelimeler: Suç Filmleri, Polisiye Filmler, Kriminoloji, Bilim, İkonografi