Karaciğer Hemanjiomları: Tek Merkez Deneyimi


Creative Commons License

Yurdusev T., Kızmazoğlu D., Kurdu Ç. B., Sarıoğlu F. C., Çeçen R. E.

2. Uluslararası Katılımlı İzmir Pediatri Kongresi, İzmir, Türkiye, 11 - 13 Eylül 2025, ss.133, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.133
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Hemanjiomlar, çocukluk çağının en sık görülen iyi huylu damarsal tümörleridir. Sıklıkla deride; özellikle baş-boyun bölgesi (%60), gövdede, ekstremitelerde ve genital bölgede yerleşirler. Kas, kemik, karaciğer, dalak, lenf nodu, timus, GİS, akciğer, tükrük bezi, beyin, spinal kord yerleşimli de olabilirler. Karaciğer hemanjiomları, çoğunlukla rutin olarak ya da başka bir nedenle yapılan batın ultrasonografisinde insidental olarak saptanır. Sıklıkla asemptomatiktir. Burada; merkezimizde takip ve tedavi edilen, dosya ile izlenen 38 olguyu geriye dönük demografik özellikleri, görüntüleme ve laboratuvar bulgularıyla tartışmak istedik. 

Yöntem: Karaciğer hemanjiomu tanısı ile Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Onkoloji polikliniğine başvuran, takip ve tedavi edilen olguların dosyaları geriye dönük incelendi. 

Bulgular: Çalışmaya toplam 38 olgu dahil edildi; 20’si kız, 18’i erkekti. Ortanca başvuru yaşı 10 ay olarak saptandı. Olguların %26’sı (n=10) prematüreydi. Hastaların hiçbirinde sitopeni, trombositopeni veya transaminaz yüksekliği izlenmedi. Üç olguda karaciğer dışı kutanöz hemanjiom da mevcuttu. Toplam 11 olguda boyutta artış / olası komplikasyon riski nedeniyle tedavi endikasyonu kondu ve propranolol başlandı. Bu olguların yedisinde tam yanıt, üçünde kısmi yanıt izlendi, bir olgunun tedavisi halen devam etmektedir. Tedavisiz izlenen diğer karaciğer hemanjiomlarının beşi, izlem sürecinde spontan kayboldu. Diğerlerinin ulstrasonografi ile takibi sürmektedir. Tanı anında 28 olguda AFP düzeyi de görüldü. İki olguda ayına göre yüksek olan değer bir olguda kontrolde gerilerken, diğer olguda sınırda yükseklik devam etti. Görüntüleme de (USG ve MRG) atipik hemanjiom düşündürdüğü için, doku tanısına gidildi. Malignite şüphesi olan iki olgudan biyopsi örneği alındı; birinde hepatoblastom, diğerinde infantil tip hemanjiom tanısı doğrulandı. Olguların ortanca izlem süresi 8 ay idi. 

Sonuçlar: Hemanjiomlar sıklıkla ilk iki yaşta tanı alan ve takip edilen iyi huylu damarsal lezyonlardır. Kendiliğinden gerileme beklenen bu lezyonlarda yaklaşım hastaya göre değişir. Temel prensip hastanın tedavisiz izlenmesidir. Lokal komplikasyonlar ve hemanjiomun riske ettiği yaşamsal fonksiyonlar önemlidir. Karaciğer hemanjiomları fokal, multinodüler ya da diffüz olabilir. Yenidoğanda hepatomegali, kardiyopulmoner distres, anemi, hafif koagülopati gelişebilir. Klinik bulgu varlığında ya da lezyon boyutlarının yaratabileceği klinik durumlar tedavi endikasyonunu belirler. Medikal tedavi olarak propranolol çocukluk çağı hemanjiomlarında kolay tolere edilebilir, etkin ve güvenli seçenektir. Propranolol tedavisi ile hemanjiom boyutlarında belirgin gerileme sağlanır. Görüntüleme bulguları net olarak hemanjiomu desteklemeyen olgularda AFP değeri görülerek, MRG gibi kesitsel tetkikler yapılmalı ve klinik şüphe durumunda mutlaka doku tanısına gidilmelidir. 

Anahtar Kelimeler:Hemanjiom, Karaciğer, Propranolol