1. “Gönüllü” Mübadele’den Zorunlu Mübadele’ye, Türk-Yunan İlişkilerinde Azınlık Meselesini Etkileyen İç ve Dış Dinamikler ve bu dinamiklerin nihai anlaşmaya etkisi, 1914;1923


Yellice G.

100. Yılında Türk-Yunan Nüfus Mübadelesini Yeniden Düşünmek, Nevşehir, Turkey, 19 - 21 September 2024, pp.1

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Nevşehir
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

“Gönüllü” Mübadele’den Zorunlu Mübadele’ye, Türk-Yunan İlişkilerinde Azınlık Meselesini Etkileyen İç ve Dış Dinamikler ve bu dinamiklerin nihai anlaşmaya etkisi, 1914;1923” [1]

Bu çalışma Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Antlaşması’na zemin hazırlayan gelişmeleri iki kritik süreçteki kırılma üzerinden ilgili ülkelerin iç ve dış politika dinamikleri bağlamında karşılaştırmalı olarak ele almayı amaçlamaktadır: Birinci Dünya Savaşı arifesinde Haziran 1914’te azınlık meselesi konusunda Venizelos-Talat Bey arasında yapılan görüşmeler ve 1923 yılında Lozan’da Venizelos-İsmet Paşa arasındaki görüşmeler. İlgili literatür yanında ağırlıklı olarak Türkçe-Yunanca ve İngilizce arşiv belgelerine dayanan çalışmanın amacı, iki ülkeyi zorunlu nüfus mübadelesine götüren süreçteki dinamikleri karşılaştırmalı olarak ele almaktır. Çalışmanın temel hipotezi Balkan Savaşları’ndan Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan süreçte iki ülke arasında yaşanan azınlık krizinin gönüllülük esaslı bir mübadele ile çözüme kavuşturulmasının imkânsız olduğu, buna karşılık Yunanistan’ın mağlubiyetiyle sonuçlanan 1919-1922 Türk-Yunan Savaşı sonrasında ise kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu yönündedir.

İki ülke arasındaki mübadele dinamiklerinin açıklanmasında Ulusal ve uluslararası literatür genel olarak Lozan’a giden süreç ve Lozan’da yapılan tartışmalara odaklanmaktadır. Oysa, mübadele düşüncesi-planı 1919-1922 Türk-Yunan Savaşı’nın sonunda ortaya çıkmış bir fikir değildir. Söz konusu sürecin daha iyi anlaşılması ve analiz edilebilmesi için mübadeleye zemin hazırlayan dinamiklerin anlaşılması bunun için de Balkan Savaşları sırasında ve sonrasında iki ülkenin tecrübe ettiği sosyopolitik radikal değişiklerin etraflıca analizi yoluyla bir arka plan oluşturulması gerekmektedir. Bu süreçte yaşanan Ege Adaları Meselesi, Türk-Yunan silahlanma rekabeti, Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgal düşüncesi, Batı Anadolu’ya yönelik İttihat ve Terakki Partisi’nin savunmacı dış politika refleksi ve devletin parçalanarak bölünmemesi için “elde kalan tek vatanı” koruma içgüdüsünün taraflar arasındaki azınlık krizine etkisinin analizi söz konusu arka plan için ilk önemli koşuldur. Çünkü bu gelişmeler tarafların Birinci Dünya Savaşı’na ilişkin yaklaşımlarında, savaş sonrasındaki politik tutumlarında, azınlık krizine bir kere ve nihai bir son nokta koyulması çerçevesinde uzlaşmaya varmalarında en önemli etkenler olmuştu. Dolayısıyla literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak bu çalışma Birinci Dünya Savaşı’na giden süreçte azınlık krizi ve bu krizin çözümüne ilişkin aslında her iki tarafında başarılı olmasına pek ihtimal vermediği “gönüllü mübadele” tartışmaları çerçevesinde yaşanan gelişmelerle, tarafların “zorunlu mübadele” kaçınılmaz olarak razı oldukları süreci karşılaştırmalı olarak ele alacak olmasıdır. Bu karşılaştırma her iki taraf açısından da nihai çözümdeki temel motivasyonun da anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.