17. Türk Rinoloji Kongresi, İzmir, Turkey, 17 - 20 May 2023, pp.51
Septoplasti sonrası nadir görülen bir komplikasyon: Oronazal fistül
Serdar Mete, Ahmet Kısa, Semih Sütay
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı, İzmir
Amaç:
Bu posterin amacı septoplasti sonrası nadir görülen komplikasyonlardan biri olan oronazal fistülün geliştiği bir olgunun sunulması ve bu konu ile ilgili güncel literatürün incelenmesidir.
Olgu:
29 yaşında kadın hasta, 1 yıl önce başka bir kurumda uygulanan septoplasti operasyonu sonrasında başlayan yediklerinin içtiklerinin burundan gelmesi yakınması ile polikliniğimize başvurdu. Oral kavite muayenesinde hastada yüksek damak olduğu ve sert damakta, orta hatta kesici dişlerin yaklaşık 2 cm posteriorunda, yaklaşık 8 mm uzunluğunda, probe edildiğinde nazal pasaja geçişi olan oronazal fistül ile uyumlu açıklık izlendi. Anterior rinoskopide sağa septum deviasyonunun olduğu görüldü. 0,5 mm kesit aralığı ile çekilen paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisinde(BT) maksillada daha önce geçirilmiş cerrahide oluşan 12 mm uzunluğunda, en geniş yerinde eni 9 mm’yi bulan kemik defekti izlendi (Fotoğraf 1).Sağ hemitransfiksiyon insizyonu yapılarak septum submukoperikondrial - subperiosteal planda eleve edildi. Septum posteriorunda kemik kıkırdak bileşke ayrılarak deviasyona neden olan etmoid kemik perpendiküler laminası kemik ronger ile eksize edildi. Eksize edilen etmoid kemik perpendiküler laminası oronazal fistülün onarımında kullanılmak üzere ayrıldı. Yapılan nazal taban bakısında septum posteriorunda tabanda yaklaşık 12 mm boyutunda kemik defekt izlendi. Sert damakta orta hatta izlenen fistül açıklığının çevresinde mukoza balık ağzı şeklinde eksize edilerek kemik defektin sınırları ortaya kondu. Ardından sert damakta pedikülü a. palatina major olacak şekilde posterior bazlı mukozal flepler planlandı ver flepler bilateral subperiosteal planda eleve edildi. Defekt alanından elevatör yardımıyla nazal taban mukozasının elevasyonu gerçekleştirildi. Defekt alanına etmoid kemik perpendiküler laminadan alınan kemik grefte şekil verilerek oral kavite tarafından underlay olacak şekilde yerleştirildi. Onarım alanını kapatacak şekilde flepler orta hatta birbirine süture edildi. Damağa tampon yerleştirilerek işlem sonlandırıldı. Hastanın 2. ay kontrol muayenesinde yakınmalarının tamamen geçtiği, oral kavite muayenesinde fistül izlenmediği görüldü.
Sonuç:
Septoplasti sonrası oronazal fistül oldukça nadir görülen bir komplikasyondur. Oronazal fistül gelişiminde en önemli faktör operasyon sırasında keski gibi cerrahi aletlerle kemik rezeksiyonu sırasında anatomik oryantasyonun kaybolması ve yanlış açı ile uygulanması olarak gözükmektedir.
Anahtar Kelimeler: Oronazal fistül, Septoplasti komplikasyonu