Journal of Turkish Studies (Harvard University), cilt.58, 2022 (Hakemli Dergi)
Yayımlandığı dönemde önemsenmeyen ve beklenmedik bir şekilde yıllar sonra yeniden keşfedilen modern edebiyat eserlerinden biridir Karanlığın Yüreği. 1899’da yayımlanan yapıt 1960’lardan itibaren tozlu raflardan çıkarılarak peyderpey Batı edebiyatı ve dünya edebiyatı kanonlarının vazgeçilmez metinlerinden biri olmuştur. İşin ilginç yanı, bu yeniden keşifle genel olarak edebiyat ve özgül olarak karşılaştırmalı edebiyat sahalarında günümüze kadar sıklıkla ele alınan bir esere dönüşmesi de aynı yıllara rastlar. Peki neden bu kısa roman karşılaştırmalı edebiyat ve dünya edebiyatı araştırmalarında revaçta kalmış, gündem oluşturmayı sürdürmüştür? Bu makalede Edward Said, Jale Parla ve David Damrosch gibi karşılaştırmalı edebiyatçıların yaklaşımları vasıtasıyla bu meseleye cevaplar aradık. Ayrıca kendisi bir karşılaştırmalı edebiyat araştırmacısı olmasa da metni karşılaştırmalı bir yöntem bilime dayanan meşhur Nijeryalı yazar Chinua Achebe’nin Karanlığın Yüreği’ni şarkiyatçılık karşıtı, anti-kolonyal bir bakışla eleştiren ve esere yapılan eleştiri ve incelemelerde tayin edici bir etkiye sahip olagelmiş “Bir Afrika İmgesi—Conrad’ın Karanlığın Yüreği Romanında Irkçılık” başlıklı denemesine de değindik. Neticede eserin karşılaştırmalı incelemelere ilham kaynağı olmasının muhtelif sebepleri olduğunu saptadık. “Karanlık”=“barbarlık” gibi basmakalıp metaforları şiirsel bir yaratıcılıkla yeniden üretmiş olması, hümanist eleştirel yönleriyle çelişen ırkçılık gibi unsurları bir arada barındıran birçok Batı edebiyatı eserinden biri olması, yeniden yazılmasına dayalı hicivsel romanlarla birlikte okunmasının yeni perspektifler sağlaması, geçmiş ve gelecekteki çok farklı bağlamlara atıfta bulunma potansiyeline sahip bir metin olması bu sebeplerden bazılarıdır. Bu çalışmanın modern edebiyat ve karşılaştırmalı edebiyat sahalarındaki Karanlığın Yüreği’ne dair kuramsal araştırmalara katkıda bulunacağını umuyoruz.