Dokuz Eylül Yayınları, İzmir, 2024
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, birçok alanda olduğu gibi, temel bilimlerde önemli dönüşümlerin başlangıcı olmuştur. Kurucu lider Mustafa Kemal Atatürk'ün ileri görüşlülüğü, bu disiplinlerde ulusal ve uluslararası alanda önemli ilerlemeler kaydedilmesini sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, bilimi ve teknolojiyi, Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının anahtarı olarak görmüş ve "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." sözü ile de bilimin yol gösterici rolünü vurgulamış, toplumun her alanında bilimsel düşünce yapısının benimsenmesini savunmuştur. Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından itibaren eğitim sisteminde yapılan reformlar, bilimde önemli ilerlemelerin temelini atmıştır. Harf Devrimi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun kurulması, üniversite reformu ve zorunlu eğitim uygulamaları, bilimsel bilginin yayılmasını ve kaliteli eğitimin herkese ulaşmasını sağlamıştır. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) gibi kurumların kuruluşu, bilimsel araştırma ve geliştirmenin desteklenmesinde kritik bir rol oynamış, araştırmacıların ulusal ve uluslararası projelerde yer almasını, bilimsel çalışmaların yayınlanmasını ve bilim insanlarının yetiştirilmesini sağlamıştır. Temel bilimler eğitimi, bu dönemde önemli gelişmeler kaydetmiş, uluslararası alanda tanınan birçok Türk bilim insanı yetişmiştir. Bu gelişmeler, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında uluslararası arenada rekabet edebilir bir konuma gelmesini sağlamıştır.