10. Uluslararası Atatürk Kongresi, Ankara, Türkiye, 8 Kasım - 09 Aralık 2023, ss.41-62, (Tam Metin Bildiri)
Türkiye’de 1923 ve sonrasında kurulan hemen her parti ve hükûmetin Kemalizm ilkelerini yorumlayışı birbirinden farklılıklar göstermiştir. Cumhuriyetin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncelerinden ve Türk devrimi uygulamalarından doğan ve Cumhuriyetin ilk yıllarında ilkeleri ortaya konan Kemalizm, 12 Mart’a kadar gelen yaklaşık 40 yıl içinde farklı iktidarlar tarafından, farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Atatürk’ün “Egemenlik Ulusundur” felsefesine ve baştan beri savunduğu ordu siyaset ayrımı düşüncesine aykırı olarak, 27 Mayıs’tan sonra 2. kez demokratik hayata müdahale eden askerler eski CHP’li Nihat Erim’e bir vesayet hükümeti kurdurmuştur. Radikal solun askerî rejim öncesi eylemlerinden ve sol düşüncenin yükselişinden rahatsız olan 12 Mart uygulayıcıları sol akımların gençler üzerindeki etkisini kırmak için Kemalizm ilkelerini yeniden kurgulamışlardır. Gençlere kuracakları Atatürk enstitüsüyle Kemalizm ilkelerini aşılamayı hedefleyen 12 Mart rejimi ayrıca bu enstitünün aracılığıyla bir anlamda Kemalizm’i ve ilkelerini de kendi vesayetleri altına almayı tasarlamışlardır. Dönemin bir başka önemli özelliği de eğitim kurumlarında yapılacak reformlarla ilköğretimden itibaren öğrencilere Atatürk’ü ve devrimlerini benimsetecek uygulamalara geçmektir. İmam Hatiplerin orta kısımlarının kapatılması ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun tam olarak uygulanması bu dönemin bir başka önemli kararları arasındadır. Ayrıca geçmiş dönemde yayınlanan ve öğrencilere de tavsiye edilen 1000 Temel Eser’in Türkiye’de gericiliği ve Kemalist devrim aleyhtarı kuşaklar yetiştirdiği savıyla bu eserleri hazırlayan kurulda değişikliğe gidilmesi kararlaştırılmıştır. Bu dönem 27 Mayıs’tan daha sert şekilde Kemalizm’in bir vesayet aracı olarak kurgulandığı dönem olması bakımından önemlidir.