3. Uluslararası Veteriner Biyokimya ve Klinik Biyokimya Kongresi, Van, Turkey, 23 - 25 May 2024, pp.37-38
Aim: The aim of this study is to determine the levels of biomarkers on different days of the disease in rats, in
which a pyelonephritis model was created by applying uropathogenic Escherichia coli.
Material-Method: In the study, 40 female rats were used; 10 were determined as the control group,
uropathogenic Escherichia coli was applied intrarenally to the remaining 30 rats and a pyelonephritis model
was created. From the 1st group, 1 day after the injection, from the 2nd group, 4 days after the injection, from
the 3rd group, 7 days after the injection, and from the control group, blood and urine samples were collected
at the end of the study. Then, the kidneys of all animals were taken for histopathological examination. Urea,
creatinine, albumin and total protein levels in serum and urine samples were analyzed by spectrophotometric
method; NGAL, L-FABP, clusterin, KIM-1 and cystatin C levels were analyzed by ELISA method.
Results: When evaluated histopathologically it was determined that pyelonephritis occurred in all experimental
groups. In serum samples, significant changes were observed in Klu, L-FABP and Klu/Cr levels between groups.
Inurinesamples, while no significant change was detected in creatinine, clusterin, NGAL/Cr and klu/Cr levels,
significant changes were determined in NGAL, L-FABP, KIM-1, Cystatin C, KIM-1/Cr, Cystatin C/Cr, L-FABP /Cr
levels.
Conclusion: Within the scope of the study, changes in the biomarkers determined in the serum and urine
samples of the rats in which pyelonephritis was induced appeared more prominently in urine samples. In the
evaluations made on different days of the disease, it was observed that the levels of urine NGAL, L-FABP, KIM-
1, and Cystatin C increased until the 4th day compared to the control group. These findings suggest that
especially urine biomarkers may play an important role in the diagnosis of pyelonephritis.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, üropatojenik Escherichia coli uygulanarak piyelonefrit modeli oluşturulan ratlarda,
hastalığın farklı günlerindeki biyobelirteç düzeylerini belirlemektir.
Materyal-Metot: Çalışmada 40 adet dişi rat kullanıldı; 10'u kontrol grubu olarak belirlendi, geriye kalan 30 adet
rata intrarenal olarak üropatojenik Escherichia coli uygulandı ve piyelonefrit modeli oluşturuldu. 1. gruptan
enjeksiyonu takiben 1 gün sonra, 2. gruptan enjeksiyonu takiben 4 gün sonra, 3. gruptan enjeksiyonu takiben 7
gün sonra, kontrol grubundan da çalışmanın sonunda kan ve idrar örnekleri toplandı. Ardından tüm hayvanların
böbrekleri histopatolojik inceleme için alındı. Serum ve idrar örneklerinde üre, kreatinin, albümin ve total
protein düzeylerine spektrofotometrik yöntemle; NGAL, L-FABP, klusterin, KİM-1 ve sistatin C düzeyleri ise
ELİSA yöntemiyle analiz edildi.
Bulgular: Histopatolojik olarak değerlendirildiğinde deneme gruplarının tamamında piyelonefrit oluştuğu
belirlendi. Serum örneklerinde gruplar arasında Klu, L-FABP ve Klu/Cr düzeylerinde anlamlı değişimler gözlendi.
İdrar örneklerinde ise kreatinin, klusterin, NGAL/Cr ve klu/Cr düzeylerinde anlamlı değişim saptanmazken,
NGAL, L-FABP, KİM-1, Sistatin C, KİM-1/Cr, Sistatin C/Cr, L-FABP /Cr düzeylerinde anlamlı değişiklikler belirlendi.
Sonuç: Çalışma kapsamında piyelonefrit oluşturulan ratların serum ve idrar örneklerinde belirlenen
biyobelirteçlerdeki değişiklikler, özellikle idrar numunelerinde daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Hastalığın
farklı günlerinde yapılan değerlendirmelerde, idrar NGAL, L-FABP, KİM-1 ve Sistatin C düzeylerinin kontrol
grubuna kıyasla 4. güne kadar artış gösterdiği gözlendi. Bu bulgular, özellikle idrar biyobelirteçlerinin,
piyelonefritin tanısında önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir.