Uluslararası Eğitim Bilimleri ve Araştırmaları Sempozyumu, İzmir, Turkey, 24 - 25 March 2023, pp.80
21. yüzyıl dünyada hem üretimin hem de tüketimin doruklarının yaşandığı bir asır
olmaktadır. Teknolojiden doğaya, eğitimden emeğe, ekonomiden bilgiye hemen her şey hızlıca
tüketilmekte, üretim adına atılan adımlar ise tüketileni yerine koymakta yetersiz kalmaktadır.
Dünyada bulunan hiçbir şey sonsuz ve tükenmez değildir ancak insanoğlu gün geçtikçe bu
bilinçten uzaklaşmaktadır. Yeni dünya eğitiminde, bireylere sürdürülebilirlik ve çevre eğitimlerinin
verilmesi öncelikle bireyin sonrasında da dünyanın ve geleceğin varoluşuna katkı sağlayacağı
düşünülmektedir. Doğanın tahrip edilmesiyle ortaya çıkmış olan sürdürülebilirlik kavramı,
bugünün ihtiyaçlarını karşılamada gelecek kuşakların ihtiyaçlarının da gözetilerek giderilmesi
düşüncesine dayanır (Üçgül, 2015). Çevre eğitimi; bilgilendirme, bilinçlendirme, uyarma,
dengeleme, geliştirme, koruma vb. süreçleri içermekte ve insanlarda bu yönde
davranışlar oluşturmayı amaçlamaktadır (Güler, 2009). Çevre eğitimi ile insanların ekolojik
dengeyi ve bu denge içindeki rollerini kavramaları, gezegenle nasıl uyum içinde
yaşayabileceklerine ilişkin görüş geliştirmeleri, etkin ve sorumlu bir katılım için gerekli becerileri
kazanmaları da amaçlanmaktadır (Erol ve Gezer, 2006). Buradan hareketle bu araştırmada,
sürdürülebilirlik ve çevre eğitiminin bireylerin tutum ve davranışlarını nasıl etkilediğini konu
edinen araştırmalar incelenerek araştırma sonuçlarının içerik analizi yöntemi ile sentezlenmesi
amaçlanmıştır. İncelenen araştırmaların analiz edilmesi ile ulaşılan sonuçlar; çevre eğitimi alan
bireylerin bir kısmında çevreye duyarlılık, doğanın bozulmasına yönelik somut kaygı, çevresel
değerlere farkındalık düzeylerinin ve doğaya karşı sorumlu davranışlarının arttığını gösterirken bir
kısmında herhangi bir farklılığa neden olmadığını ortaya koymuştur. Bu farklılığın sebebi de
eğitimin alındığı yaşa, kişisel özelliklere, çevre eğitimi programlarının yetersizliğine ve eğitimdeki
bilgilerin teoride kalarak sınıf dışı mekanlarda uygulama imkanının bireylere verilmemesine
dayandırıldığı vurgulanmıştır.