Karaciğerde metastatik hastalık benzeri tutulum gösteren Multiple Myelom


Güven S., Yavuz B., Alacacıoğlu İ., Şeyhanlı A., Erdoğan Yücel E., Karataş A. F., ...More

46. Ulusal Hematoloji Kongresi, 28 - 31 October 2020, no.274, pp.194-195

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • Page Numbers: pp.194-195
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

Multipl miyelom, monoklonal immünoglobulin üreten tek bir plazma hücresi klonunun neoplastik proliferasyonu ile karakterize edilir. Farklı şekillerde prezente olabilir. Diffüz hepatik infiltrasyon %50’den fazla olguda gözlenirken nodüler lezyonlar şeklindeki tutulumlar nadirdir ve görüntülemelerde metastatik tümörleri taklit edebilir. Burada radyolojik olarak metastaz lehine yorumlanan biyopsi ile miyelom tutulumu doğrulanan olgu sunulmuştur. 70 yaşında erkek hastaya 2016 yılında sol skapula kemiğindeki fraktür nedeniyle yapılan tetkiklerinde Ig G Lambda tanısı konularak VCD (bortezomib, siklofisfamid, deksametazon) başlandı. Hipertansiyon, koroner arter hastalığı ve koroner by-pass öyküsleri olan, çok iyi kısmi yanıt elde edilen hastaya istemediği için periferik kök hücre destekli yüksek doz tedavi uygulanamayarak tedavisi 8 küre tamamlandı. 10 mg/gün lenalidomid idamesine geçildi. İzlemde biyokimyasal progrese olması nedeni ile Lenalodomid dexametazon tedavisi başlanıp 18 ay süreyle uygulandı. Yeniden progrese olan olguda Pomalidomid Dexametazon tedavisine geçildi. Bir yıl sonunda progrese olması nedeniyle Daratumumab bortezomib dexametazon tedavisi başlandı. Tedavinin 3. küründe hiperkalsemi gelişen olguda karfilzomib tedavisine geçildi. Fakat ilk küründe akut koroner sendrom gelişmesi nedeniyle tedaviye devam edilemedi. Endikasyon dışı onam alınarak bendamustin tedavisine başlandı. Bu sırada karaciğer fonksiyon testlerinde yükseklik olması nedeniyle yaptırılan tüm batın usg’de karaciğerde bilober dağılımlı en büyükleri segment 2-3 düzeyindeyaklaşık 28-35 mm boyutlarında, heterojen iç yapıda, çok sayıda hipoekoik lezyon (metastaz?) rapor edildi. Ayırıcı tanı için üst batın MRI çekildi. MRI’da En büyüğü segment 4b de 3 cm boyutunda olan bilober dağılım gösteren kontrastlanan metastatik lezyonlar ve her iki lobda en büyüğü 1 cm çapında parankimal kistler izlendi (figür 1). Metastatik lezyonları dışlamak amaçlı tru-cut iğne biyopsisi yapıldı. Biyopside karaciğerde CD56, 38, CD 138 ve lambda hafifi zincir pozitif plazma hücre infiltrasyonu izlendi (figür2A,B,C,D,E). Ki67 proliferatif aktivitesi %75’in üzerindeydi. Hasta bendamustin tedavisi altında halen izlemdedir. Sonuç olarak, izlemde saptanan ekstramedüller / yumuşak doku tutulumu, multipl miyelomada hastalığın saldırgan gidişatının bir göstergesi olabilir. Karaciğer tutulumu nadir olmasına rağmen, görüntüleme tekniklerinin gelişmesiyle daha yaygın hale gelmiştir. Miyelomlu olgularda karaciğerde multifokal lezyonlar şeklinde metastatik lezyonlar ile karışabileceği göz önünde bulundurulmalı, mümkünse biyopsi ile tanı netleştirilmelidir.