Kesici Delici Alet Yaralanması Olgularının Yaşamsal Tehlike Açısından Değerlendirilmesi


DERKUS E., Özkara E.

Adli Tıp Bülteni, cilt.30, sa.1, ss.11-20, 2025 (TRDizin) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 30 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2025
  • Doi Numarası: 10.17986/blm.1723
  • Dergi Adı: Adli Tıp Bülteni
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Central & Eastern European Academic Source (CEEAS), EBSCO Legal Collection, EBSCO Legal Source, Directory of Open Access Journals, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.11-20
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Gündelik hayatta sıkça kullanılan kesici delici aletler, taşınmalarının kolaylığı nedeniyle saldırı ve yaralamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle adli tıp uygulamalarında bu aletlere bağlı yaralanmalar ve ölümler sıkça görülmektedir. Bu çalışmamızda, kesici delici alet yaralanmalarını yaşamsal tehlike açısından değerlendirmek ve şiddet olaylarına dikkat çekerek alınabilecek tedbirleri belirlemek amaçlanmaktadır. Yöntem: 01.01.2015-31.12.2019 tarihleri arasında kesici delici alet yaralanması nedeniyle medikolegal değerlendirmesi yapılan olgular sosyodemografik bilgileri, yaralanma bölgeleri, yara sayıları, yaralanma özellikleri ve ağırlıkları yönünden değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular benzer çalışmalarla karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmada 295 olgu değerlendirildi. Olguların %92,5’i erkek, %7,5’i kadın olup, en sık yaralanma 21-30 yaş aralığında (%31,2) görüldü. Olguların en sık yaralanan vücut bölgesinin toraks (%24,2) olduğu gözlendi. İç organ yaralanması oranı %25,8 olarak saptandı. Olguların %66,1’inin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, %6,1’inde vücutta kemik kırığı olduğu ve %34,2’sinde yaşamsal tehlike meydana geldiği gözlendi. Sonuç: Kesici delici alet yaralanmaları en sık genç erişkinleri etkilemekte olup, ciddi sağlık sorunlarına, ekonomik kayıplara ve iş gücü kaybına neden olmaktadır. Bu aletlerin kolay bulunması ve kanun kapsamında; ev, sanayi, tarım ya da bir meslek ve sanatta kullanılan bıçakların bulundurulmasında cezai bir engel olmaması şiddet olaylarını artırmaktadır. Bu tür aletlerin özellikle taşınması konusunda daha sıkı yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.
Objective: Sharp tools, which are frequently used in daily life, are widely used in attacks and injuries due to ease of transportation. For this reason, injuries and deaths due to these tools are frequently observed in forensic medicine practices. The aim of our study was to evaluate sharp force injuries in terms of life-threatening risk and to determine the precautions that can be taken by drawing attention to violent incidents. Methods: Between 01.01.2015-31.12.2019, cases who underwent medicolegal evaluation due to sharp force injuries were evaluated in terms of sociodemographic information, injury sites, number of wounds, injury characteristics and severity. The findings were compared with similar studies. Results: 295 cases were evaluated in the study. 92.5% of the cases were male and 7.5% were female, and the most common age range was 21-30 years (31.2%). The thorax was the most commonly injured body region (24.2%). The rate of internal organ injury was 25.8%. In 66.1% of cases, the injury wasn’t cured with simple medical treatment, 6.1% had bone fractures and 34.2% were life-threatening. Conclusion: Sharp force injuries most frequently affect young adults and cause serious health problems, economic and labor losses. The easy availability of these tools and the fact that the law does’nt penalize the possession of knives used in the home, industry, agriculture or in a profession or art increase the incidents of violence. There is a need for stricter legal regulations, especially on the transportation of such tools.