BAŞKA BİR AİLE MÜMKÜN (MÜ?)


Creative Commons License

Kökalan Çımrın F.

SOCİAL SCİENCES STUDİES JOURNAL, cilt.7, sa.87, ss.3890-3900, 2021 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 87
  • Basım Tarihi: 2021
  • Doi Numarası: 10.26449/sssj.3469
  • Dergi Adı: SOCİAL SCİENCES STUDİES JOURNAL
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Index Copernicus
  • Sayfa Sayıları: ss.3890-3900
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, çocukları farklı cinsel yönelime ve kimliğe sahip olan ailelerin Türkiye’de hayata geçirmiş oldukları aile örgütleri üzerine inşa edilmiştir. Araştırmada 2008 yılından itibaren LİSTAG önderliği ve çatısı altında farklı illerde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Denizli)2 bir araya gelen aile örgütlerinin yaşamış oldukları deneyim sürecine odaklanılmıştır. Başlangıçta birbirleri ile dayanışma, destek ve iletişim kurmak isteyen aileler, zamanla çocukları adına hak mücadelesi arayışına girmiş ve toplumsal bir harekete doğru evrilmişlerdir. Elinizdeki bu çalışma aile örgütlerinin yaşadığı bu dönüşüme dikkat çekmektedir. Türkiye’de aile örgütleri üzerine var olan kısıtlı literatür göz önüne bulundurulduğunda çocuklarının ve kendilerinin yaşamış oldukları ayrımcılık ve hak kayıpları karşısında örgütlenmiş olan aileler üzerinden gerçekleştirilmiş olan bu çalışmanın sosyal bilimler literatürüne muhtemel bir katkı sağlaması beklenmektedir.

Çalışmanın saha araştırması, 2018 Temmuz ile 2019 Ağustos tarihleri arasında İstanbul, İzmir, Ankara ve Denizli kentlerindeki aile örgütlenmelerini kapsamaktadır. Araştırmada nitel metodoloji kullanılmış olup, çalışmanın deseni fenomenoloji olarak belirlenmiştir. Nitel yöntem bağlamında yalnızca derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmemiş aynı zamanda aile örgütlerinin hazırlamış oldukları çeşitli kitapçık, doküman ve gri belgeler de analize tabii tutulmuştur. Katılımlı gözlem ise araştırmanın diğer bir veri toplama tekniği olarak konumlanmıştır. Alandan elde edilen veriler ise Maxqda nitel veri analiz yazılım programı ve içerik analizi bağlamında değerlendirilmiştir.

Araştırma açısından karşılaşılan en büyük kısıt, çalışma konusunun taşıdığı etik hassasiyettir. Toplumsal yaşamda henüz görünür olmaya başlayan ailelerin böylesi bir araştırma süreci içerisinde araştırmacı ile birlikte bilgi üreten kaynaklar olarak kabulü katılımcılara beyan edilmiştir.

This study is constructed on the family organizations that families whose children have different sexual orientations and identities have established in Turkey. The research focuses on the experience of family organizations in different provinces (Istanbul, Ankara, Izmir and Denizli)3 that have come together under the leadership and the roof of LISTAG since 2008. Families seeking to establish solidarity, support and communication with each other in the beginning, have set off on a struggle for rights on behalf of their children over time and evolved into a social movement. This study draws attention to this transformation experienced by family organizations. Considering the limited literature on family organizations in Turkey, it is expected that this study, carried out on families organized against discrimination and loss of rights experienced by their children and themselves, will make a possible contribution to the literature of social sciences.

The field research of the study covers family organizations in the cities of Istanbul, Izmir, Ankara and Denizli between July 2018 and August 2019. Qualitative methodology was used in the research and the pattern of the study was determined as phenomenology. In the context of the qualitative method, not only in-depth interviews were conducted, but various booklets, documents and grey documents prepared by family organizations were also analyzed. Participatory observation is applied as another data collection technique of the research. The data obtained from the field were evaluated through Maxqda qualitative data analysis software and within the context of content analysis.

The biggest limit encountered in terms of the research is the ethical sensitivity of the study subject. It was declared to the participants that families, which have just begun to be visible in social life, are accepted as sources producing information together with the researcher in such a research process.