Japonya ve Değişim, Tolga Özşen, Editör, Vizetek, Ankara, ss.114-125, 2022
Japon edebiyatının modernleşmesi, Japon devletinin, kültürünün ve
milletinin Batılı emperyal ulus-devletler örnek alınarak, yukarıdan
aşağı (up-to-down) bir şekilde, yani devlet eliyle modernleştirilmesi
sürecinin ileri aşamalarında vuku bulmuştur. Fakat sağlam feodal kökleri
olan Japon toplumunun yeni alt sınıfı olan (eski) samuray sınıfı 1868
Meiji Restorasyonu’yla birlikte gelen değişimlere çabuk ayak
uyduramamıştır. Japonya’da derebeylik sistemi (feodalite), büyük ölçüde
samuraylık sistemine tekabül ettiği için, derebeyliğin çöküşü ve Batı’ya
özgü modern ulus-devlet modeline uygun olarak devlet-toplum yapısının
yeniden düzenlenmesi, samuray sınıfının topyekûn lağvedilmesi şeklindeki
trajik durumu doğurmuştur. Üstelik samuraylık sistemini yıkıp
meşrutiyete dayalı yeni devlet sistemini kuranlar, bazı saraylı
soylulara ilaveten bir kısım samuray olduğundan, ironik bir şekilde
çoğunluğu teşkil eden “küskün samuraylar” yeni toplumda kendilerine yer
bulamamalarına rağmen (belki de bundan dolayı) modern Japonya’nın üst
yapısının, yani kültürünün oluşturulmasında can alıcı bir rol
oynamışlardır.