Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, cilt.36, sa.22, ss.123-133, 2022 (Hakemli Dergi)
Amaç: Otizm spektrum bozukluğu’nda (OSB) epileptik dalga formasyonu ve
anormal paroksizmal aktivite sık görülen elektroensefalografi (EEG)
anormallikleridir. Bu anormalliklerin nöbete dönüşüp dönüşmeyeceği yapılan
birçok çalışmaya rağmen henüz bilinmemektedir. Bu çalışmada amacımız OSB
tanılı hastalarımızın elektroensefalografik bulgularını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2015-Aralık 2019 tarihleri arasında bir Çocuk Nöroloji
polikliniğinde izlenen OSB’li hastalar retrospektif olarak incelenmiştir.
Bulgular: Çalışmaya alınan 49 hastanın yaşlarının ortanca değeri 5’ti (2-17 yaş)
ve erkek olgular (n=46, %93,8 erkek; n=3, %6,5 kız) çoğunluktaydı. Hastaların
%73’ünde (n=36) mental gerilik mevcuttu. Kırk hasta (%81,6) çocuk psikiyatrisi
tarafından atipik otizm tanısı ile izlenmekteydi. Hastalarımızın %34,6’sı (n=17)
normal, %65,3’ü (n=32) anormal EEG bulgularına sahipti. Elektroensefalografi
anormallikleri zemin aktivitesinde yaşa uygun olmayan organizasyon
bozukluğu (n=21; %63,6) ve jeneralize epileptik anormallikti (n=11; %34,3).
Zemin aktivitesinde yaşa uygun olmayan organizasyon bozukluğu olan
hastaların %33’ünün (n=7) izlemde EEG bulgularının normalleştiği ve nöbet
geçirmedikleri görüldü. Epileptik anormalliği olan 8 hastanın 7’sine klinik
nöbeti olması nedeniyle anti epileptik tedavi başlandı. Hastalarımızın %85’i
normal MRG bulgularına sahipken anormallikler periventriküler lökomalazi,
nonspesifik gliotik değişiklikler ve serebellar atrofiden oluşmaktaydı.
Tartışma ve Sonuç: Sonuç olarak OSB’li çocuklarda ek nörolojik bulgu ya da
özgeçmişlerinde nörolojik bir hastalığı düşündüren bir özellik varlığında beyin
MRG; nöbet şüphesi, dil becerisinde gerileme ve eşlik eden mental retardasyon
varlığında EEG yapılması gerekmektedir. Ayrıca OSB’de epileptik anormallik
sık olsa da yalnızca klinik nöbet varlığında anti epileptik tedavisi verilmesi
gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu, EEG, Epilepsi, Konsültasyon,
Çocuk Nörolojisi
Objective: Epileptic wave formation and abnormal paroxysmal activity are
common electroensephalography EEG abnormalities in autism spectrum
disorder (ASD). Whether these abnormalities will turn into seizures or not is
not yet clear, despite many studies. In this study, we aim to evaluate the EEG
findings of patients with ASD who presented to our outpatient clinic between
January 2015 and December 2019. The median age of 49 patients included in
the study was 5 (2-17 years) and male cases (n=46, male; n=3, female) were in
majority. Mental retardation was present in 73% (n=36) of the patients. Forty
patients (81.6%) were being followed up by the child psychiatrist with a
atypical autism. While 34.6% (n=17) of our patients had normal EEG findings,
65.3% (n=32) had abnormal EEG findings which were disorganized
background rhythm incompatible with age (n=21) and generalized epileptic
abnormality (n=11). 33% of the patients with disorganized background
rhythm incompatible with age (n=7) had normalized EEG findings during
follow-up and none of them had seizures during follow-up. Anti-epileptic
treatment was started in 7 of 8 patients with epileptic abnormality in EEG due
to the presence of clinical seizures. While 85% of our patients had normal MRI
findings, abnormalities were periventricular leukomalacia, nonspecific gliotic
changes and cerebellar atrophy.
Conclusion: In conclusion, brain MRI should be performed in children with
ASD in the presence of additional neurological findings or a feature
suggesting a neurological disease in their medical history. EEG should be
performed in the presence of seizure suspicion, decrease in language skills
and mental retardation. In addition, although epileptic abnormalities are
common in electrophysiological evaluations in ASD, antiepileptic drug
should be given only in the presence of clinical seizures.
Keywors: Autism Spectrum Disorder, EEG, Epilepsy, Consultation, Child
Neurology
polikliniğinde izlenen OSB’li hastalar retrospektif olarak incelenmiştir.
Bulgular: Çalışmaya alınan 49 hastanın yaşlarının ortanca değeri 5’ti (2-17 yaş)
ve erkek olgular (n=46, %93,8 erkek; n=3, %6,5 kız) çoğunluktaydı. Hastaların
%73’ünde (n=36) mental gerilik mevcuttu. Kırk hasta (%81,6) çocuk psikiyatrisi
tarafından atipik otizm tanısı ile izlenmekteydi. Hastalarımızın %34,6’sı (n=17)
normal, %65,3’ü (n=32) anormal EEG bulgularına sahipti. Elektroensefalografi
anormallikleri zemin aktivitesinde yaşa uygun olmayan organizasyon
bozukluğu (n=21; %63,6) ve jeneralize epileptik anormallikti (n=11; %34,3).
Zemin aktivitesinde yaşa uygun olmayan organizasyon bozukluğu olan
hastaların %33’ünün (n=7) izlemde EEG bulgularının normalleştiği ve nöbet
geçirmedikleri görüldü. Epileptik anormalliği olan 8 hastanın 7’sine klinik
nöbeti olması nedeniyle anti epileptik tedavi başlandı. Hastalarımızın %85’i
normal MRG bulgularına sahipken anormallikler periventriküler lökomalazi,
nonspesifik gliotik değişiklikler ve serebellar atrofiden oluşmaktaydı.
Tartışma ve Sonuç: Sonuç olarak OSB’li çocuklarda ek nörolojik bulgu ya da
özgeçmişlerinde nörolojik bir hastalığı düşündüren bir özellik varlığında beyin
MRG; nöbet şüphesi, dil becerisinde gerileme ve eşlik eden mental retardasyon
varlığında EEG yapılması gerekmektedir. Ayrıca OSB’de epileptik anormallik
sık olsa da yalnızca klinik nöbet varlığında anti epileptik tedavisi verilmesi
gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu, EEG, Epilepsi, Konsültasyon,
Çocuk Nörolojisi