ADENOKARSİNOMLARDA T4 OLMA SEBEBİ VE PROGNOZ ÜZERİNE ETKİSİ


Ağaoğlu Şanlı B., Mutlu F., Ulugün F. İ., Karaçam V., Şanlı A.

10. ulusal akciğer kanseri kongresi, Aydın, Türkiye, 4 - 07 Mayıs 2023, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Aydın
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ: IASLC 8. evrelemesine göre diyafram, mediasten, kalp, büyük damarlar,

trakea, rekürren laringeal sinir, özefagus, vertebra gövdesi, karina invazyonu varsa,

tümör boyutu 7 cm’den büyükse, primer tümörle aynı akciğerde farklı lobda

nodül(ler) varsa T4 akciğer kanseri olarak kabul edilmektedir.

Biz de bu çalışmamızda T4 olma sebebinin hastalık prognozu üzerindeki etkisini

değerlendirmeyi amaçladık.

MATERYAL-METOD: Akciğer adenokarsinomu tanılı T4N0-N1, T4N2 olup tedaviye

yanıt alınan ya da persistan N2 olan ve kliniğimizde akciğer rezeksiyonu uygulanan

hastalar ; yaş, cinsiyet, histolojik tanı, sağ kalım, nüks, T4 olma sebebine göre

retrospektif olarak değerlendirildi.

BULGULAR: 20 hastanın 16’sı erkek, 4’ü kadındı (ortalama yaş 62,3 yıl; med:60; 44-

78). Değerlendirme sırasında hastaların 3’ü hayattaydı. Ortalama sağ kalım süresi

29,7 ay (med:22,5; 0-117 ay). 1 aylık sağ kalım oranı %95, 6 aylık %90, 1 yıllık %70’ti.

Histopatolojisine göre değerlendirildiğinde 6’sı asiner, 4’ü lepidik, 3’ü papiller, 2’si

adenoskuamöz, 2’si asiner ve büyük hücreli kombinasyonu, 1’i mikropapiller, 1’i

kolloidal, 1’i de solid paterne sahipti. Ortama tümör boyutu 55,2 mm’di (med:52,5;

15-100). Patoloji sonucuna göre hastaların 9’u T4N0, 5’i T4N1, 6’sı T4N2 idi. T4 olma

sebebi ise 8 hastada başka lobda tümör olması, 5’inde vertebra invazyonu, 5’inde 7

cm’den büyük tümör olması, 2’sinde mediasten invazyonu olmasıydı. Başka lobda

tümör olanların ortalama sağ kalım süresi 38,5 ay (med:27,5; 0-117), vertebra

invazyonu olanlarda 28,4 ay (med:19; 9-76), tümör boyutu 7 cm’den büyük olanlarda

24,6 ay (med:25; -44), mediasten invazyonu olanlarda 10,5 aydı (med:10,5; 1-20).

Hastaların 5’inde (ortalama 20,2 ayda) nüks gelişmişti (beyin, aksiller lap, lomber

vertebra, batın içi solid organ, aynı akciğerin farklı lobunda). Nüks gelişen bu

hastaların 2’sinde başka lobda tümör, birinde 7 cm üzerinde tümör, birinde vertebra

ve birinde mediasten invazyonu vardı. Histopatolojisine göre 3’ü asiner , 1’i lepidik,

1’i de papiller yapıdaydı. Mediastene invaze olanların 2’si de T4N1’di. Başka lobda

tümör olan hastalarınsa 4’ü T4N2,1’i T4N1 , 3’ü T4N0’dı. Vertebra invazyonu

olanların 2’i T4N1, 3’ü T4N0 iken tümör boyutu 7 cm’de büyük olan olguların 2’si

T4N2, 3’ü T4N0’dı.

LİMİTASYON: Gruplandırma fazla olmasına rağmen değerlendirmeye uygun hasta

sayısının az olması.

SONUÇ: Nüks oranı asiner adenokarsinomda daha fazla olmakla birlikte T4 olma

sebebi ve nüks arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. Ancak sağ kalım

açısından değerlendirildiğinde başka lobda tümör olan olgular N2 oranı en yükek

grup olmasına rağmen sağ kalım daha fazlaydı. Olgular içerisinde en uzun sağ kalıma

sahip olgu da bu gruba aitti. En kötü prgnoz ise medastene invaze olgularda izlendi.