Türkiye Kalça Cerrahisi Dergisi, vol.1, no.3, pp.67-77, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
Femoroacetabular impingement syndrome (FAIS) is a precursor pathology of hip osteoarthritis that causes pain and functional impairment due to mechanical
incompatibility between the two components of the hip joint, the acetabulum, and the proximal femur. Young adult athletes are especially an important risk
group for FAIS. The diagnosis of FAIS is made by evaluating symptoms, signs, and related radiological evaluations. Although radiographs of the lateral hip and
anteroposterior pelvis are often significant guides for the diagnosis, possible lesions related to the labrum and cartilage should be examined with MRI. The
treatment protocols of the FAIS are activity restriction, pain relief therapies, physical therapy and rehabilitation, manual therapy, guided intra-articular injections,
and surgical interventions. The rehabilitation program, which is seen as an important treatment option before surgery, consists of soft tissue mobilization
techniques, physical therapy modalities for pain relief, joint range of motion, strengthening of the muscles around the hips, and proprioception exercises. In recent
years, studies suggested that ultrasound or fluoroscopy-guided intra-articular injections may be beneficial. Surgical methods should be recommended to patients
whose conservative treatment methods are inadequate and osseous findings are detected in their radiological imaging. Arthroscopic methods have become
popular for treating these pathologies depending on type of impingement. Although an international consensus has not yet been achieved in terms of surgeryrelated rehabilitation protocols, it is reported that preoperative and postoperative rehabilitation methods increase the success of the surgery.
Femoroasetabular impingement sendromu (FAİS), kalça ekleminin iki komponenti olan asetabulum ve femur proksimali arasındaki mekanik uyumsuzluk nedeniyle
ağrıya ve fonksiyonel bozukluğa yol açan, kalça osteoartriti öncülü bir patolojidir. Özellikle genç erişkin sporcular, FAİS açısından önemli bir risk grubudur. Tanı;
semptomlar, klinik bulgular ve ilgili radyolojik incelemelerin her açıdan ve beraber değerlendirilmesiyle konulmaktadır. Pelvis ve kalça yan grafileri çoğu zaman
tanı için önemli yol göstericiler olsalar da, MRG ile labrum ve kıkırdakla ilgili olası lezyonlar da incelenmelidir. Temel tedavi protokollerini aktivitenin kısıtlanması,
ağrı kesici yöntemler, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları, manuel terapi, kılavuz eşliğinde intraartiküler enjeksiyonlar ve cerrahi girişimler oluşturmaktadır.
Cerrahi öncesinde önemli bir tedavi seçeneği olarak görülen rehabilitasyon programını; yumuşak doku mobilizasyonu teknikleri, ağrı kesici tedavi amaçlı fizik
tedavi modaliteleri ve eklem hareket açıklığı, kalça çevresi kasları güçlendirme ve propriosepsiyon egzersizleri oluşturmaktadır. Son yıllarda ultrason veya
floroskopi eşliğindeki intraartiküler enjeksiyonların tedavide fayda sağlayabileceğini destekleyen yöndeki çalışmalar artmıştır. Konservatif tedavi yöntemlerinin
yetersiz kaldığı ve radyolojik görüntülemelerinde osseöz bulgular saptanan hastalara cerrahi yöntemler önerilmelidir. Sıkışma tipine göre seçilen çeşitli cerrahi
mekanizmaların uygulanmasında artroskopik yöntemler ön plana çıkmıştır. Cerrahi ilişkili rehabilitasyon protokolleri açısından uluslararası bir uzlaşı henüz
sağlanamamış olsa da, preoperatif ve postoperatif rehabilitasyon yöntemlerinin cerrahi müdahalenin başarısını artırdığı bildirilmektedir.