Giriş: Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA), insanlarda görülen en sık kene ilişkili hastalıktır. KKKA Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında görülmüş ve prevalansı giderek artmıştır. Orta Anadolu hastalık için endemiktir ve her yıl sporadik olgular ya da salgınlar görülebilmektedir. Bu çalışma-da kene tutunması şikayetiyle hastanemize başvuran çocuk hastaların demografik özelliklerinin belirlenmesi, klinik bulgularının incelenmesi ve laboratuvar sonuçlarının değerlendirilmesi, asemptomatik olgular-da erken dönemde laboratuvar tetkiklerinin gerekliliğinin tartışılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Ocak 2014-Aralık 2016 tarihleri arasında Hacette-pe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’ne kene ısırığı şikaye-tiyle ayaktan başvuran çocuk hastalar (< 18 yaş) bu çalışmaya dahil edil-di. Cinsiyet, yaş, kenenin tutunduğu bölge, fizik muayene ve laboratuvar bulguları ve KKKA meydana gelme durumu değerlendirildi.Bulgular: Bu çalışmada 74 (%45.4)’ü kız, 89 (%54.6)’u erkek olmak üzere toplam 163 olgu değerlendirildi. Olguların ortalama yaşı 7.49 ± 3.9 yıldı. En sık başvuru Ağustos ayında görüldü (%19). Kene sıklıkla baş-boyun bölgesinden çıkarılmıştı (%56.1). Bu hastalardan altısı KKKA tanısı aldı ve hepsi komplikasyonsuz olarak taburcu edildi. KKKA gelişmeyen hastala-rın %90.4’ünde takip boyunca herhangi bir semptom görülmedi ve bun-ların büyük kısmının (%92.3) başvuru, üçüncü ve 7-10. günlerde labora-tuvar bulguları normaldi. Ateş, halsizlik, kusma, karın ağrısı, başağrısı ve döküntü gibi semptomlar KKKA olan hastalarda istatistiksel olarak daha sıktı (tüm değerler için p< 0.001) ve hepsinin başvurudaki laboratuvar parametrelerinden en az biri anormaldi.
Objective: Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) is the most widespread, tick-borne viral disease affecting humans. CCHF first emerged in Turkey in 2002, and the prevalence of the disease has been found to be increased. Central Anatolia Region is endemic for the disease where sporadic cases or even outbreaks are being observed every year. The study was aimed to evaluate sociodemographic, clinical and laboratory parameters of children admitted due to tick bite and prediagnosis of CCHF and to discuss necessity of repeated blood sampling in asymptomatic cases. Material and Methods: Between January 2014 and December 2016, hospitalized or outpatient pediatric cases (< 18 years) whom had tick bite in the Infectious Diseases Unit of Hacettepe University İhsan Doğramacı Children’s Hospital were enrolled in the present study. Gender, age, contact region with tick, physical examination and laboratory findings of cases and occurence of CCHF were evaluated. Results: In this study, 74 female (45.4%), 89 male (54.6%), a total of 163 cases were evaluated. The mean age of our cases was 7.49 ± 3.9 years. The most common admission was seen in the month of August. Tick was frequently removed from the region of the head and neck (56.1%). Among patients 6 of whom diagnosed CCHF and discharged without any complication. In patients without CCHF (90.4%) had any symptoms during follow-up and most of them (92.3%) had normal laboratory findings on admission, 3 and 7-10 days. Symptoms such as fever, malaise, vomiting, abdominal pain, headache and rash was significantly common in patients with CCHF (all of them p< 0.001) and they had at least one abnormal laboratory parameter on admission.