Anatolian Congresses- 8th International Social Sciences Congress, Diyarbakır, Türkiye, 25 - 26 Aralık 2021, ss.327-338
Türkiye’de el halıcılığı, kültürel ve geleneksel üretimlerden birisidir. Cumhuriyetin ilanından
sonra el halısı ve üretimi, ülkenin kalkınması için önemli bir ihtiyaç, istihdam ve ihracat kaynağı
olarak görülmüş, II. Dünya Savaşından sonra iç ve dış piyasa için önemli miktarda üretim
yapılmıştır. 1990’ların sonuna kadar ekonomi ve turizmin gelişmesiyle el halısı üretiminin
arttığı görülmektedir. Bu tarihten sonra makine halıcılığının gelişmesi, AB ile yapılan Gümrük
Birliği anlaşması, dünya ticaretinin küreselleşmesi ve Uzak Doğu ülkelerinin insan gücünü
hizmete açmasıyla gelişen ucuz fason üretim, Türkiye’de el halısı üretiminin sonunu getirmiştir.
Bu süreçte el halısıyla uğraşanlar, evlerde âtıl durumda bulunan, renkleri ve deseni güncel ev
dekorasyonuna uymayan eski el halılarını toplayıp işleyerek yeniden yer yaygısı halı olarak
satma yolunu bulmuşlardır. Bu iş kolu ilk başta yıpranmış halıların havlarının kısaltılması, canlı
renklerde boyanması, çeşitli şekillerde kesilip, kırkyama gibi birleştirilmesi ve patchwork halı
olarak satılmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu halılar piyasadan oldukça yüksek talep görmüş,
zamanla modaya uygun olarak farklı işlemler ve adlar geliştirilerek ilerlemiştir. Günümüzde
Türkiye’de el halısı ticareti ile ihracatının büyük bir bölümü bu tip halıların satılmasıyla oluşan
ticaretten oluşmaktadır. Bununla birlikte bu sektörün üretim aşamasında yapılan işlemlerden
kaynaklı çevresel, nitelikli el dokumalarının tahrip olmasından dolayı kültürel, ülkede eski halı
miktarının azalmasından dolayı temin ve ihracat için ödeme sistemindeki engeller gibi sorunları
bulunmaktadır.
Bu bildiride, geleneksel Türk sanatları kapsamında güncel bir konu olarak, eski el dokuması
halıların işlenerek yeniden değerlendirilmesi sektörü, halılara yapılan işlemler ve sektörün
içinde bulunduğu sorunlar ile sektör temsilcilerinin bu sorunlara karşı getirdiği önerilere yer
verilmektedir. Çalışmada yer alan bilgilerin bir kısmı Dorukhan Fırat Aktürk’ün yüksek lisans
tezinden alınmakla birlikte, onun haricinde sektör yayınlarından, haberlerden ve sektör
temsilcilerinden gelen bilgilerden yararlanılmıştır.