Mimarlık ve Yaşam Dergisi, vol.10, no.1, pp.57-79, 2025 (Peer-Reviewed Journal)
Dünya her alandan değişimlere tanık olurken kentler de bu değişimlerden en çok etkilenen öğelerden biri olmuştur. Kentlerdeki bu değişimlere paralel olarak insanın günlük yaşantı pratikleri de değişmekte, kent-insan arasındaki bu etkileşim kent mekânlarını da etkilemektedir. Değişim günümüzde bu denli hızla gerçekleşirken kent mekânları bu değişime bazen ayak uyduramaz ve kesintiye uğrar. Böylece kent mekânları hayatın içindeki etkinliğini kaybederek dışlanır, boşta kalır ve zamanla unutulur. Bu makale, kentte planlama sonrası oluşan mekânları, literatür taramasıyla belirlenen tanımlamalarla deşifre etmiş ve bu alanların potansiyeline dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Planlama sonrası artakalan mekânlarla sekteye uğrayan kentsel sürekliliğe ve kentle yeniden buluşturulan artakalan mekânların potansiyeline dikkat çekmek makalenin temel amacı olup, bireylerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak kentsel mekânlar üzerinde oluşturdukları uygulamaların bu alanların sorunlarının çözümüne yönelik yol gösterici olabileceği savunulmuştur. Makalenin teorik çerçevesi kentte artakalan mekânların deşifre edilmesi ve birbirleriyle farklılık ya da benzerlik ilişkisinin kurulmasıyla oluşturulmuştur. Kent planlamasında sürekli değişime sebep olan modernist, postmodernist ve günümüz bilgi çağı anlayışı genel hatlarıyla açıklanmış olup, elde edilen kavramların bu dönemlerde geçirdiği dönüşüm tartışılmıştır. Bu alanların geçiciliğini ve işlevlerdeki alternatiflerini kanıtlamak için farklı ülkelerden ve dönemlerden artakalan alanların geçici ve kentlinin kullanımına yönelik dönüşüme uğrayan örnekler seçilmiştir.