60. Ulusal Nöroloji Kongresi , Antalya, Türkiye, 27 Kasım - 02 Aralık 2024, ss.6, (Özet Bildiri)
Amaç: Çalışmamızın amacı multipl skleroz (MS) gibi zaman içinde subklinik optik atrofi ile gelişebilecek hasta gruplarında transorbital sonografi (TOS) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile yapılan optik sinir çapı (OSÇ) ve optik sinir kılıf çapı (OSKÇ) ölçümlerinin güvenilirliğini değerlendirmektir. Bunun yanı sıra MS hastalarında TOS ile yapılan OSÇ ve OSKÇ ölçümlerinin sağlıklı bireylerle karşılaştırılması ve bu parametrelerin hastalığın takibinde kullanılan klinik, radyolojik ve elektrofizyolojik parametreler ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel ve olgu-kontrol bir çalışma olarak tasarlanan bu çalışma Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Çalışmaya dahil edilme ve dışlama kriterlerine uygun olarak kesin MS tanısı ile takipli 81’i relapsing remitting MS (RRMS), 19’u sekonder progresif MS (SPMS), 2’si primer progresif MS (PPMS) olmak üzere 102 hasta ve 34 sağlıklı kontrol dahil edildi. Tüm katılımcıların demografik verileri ve MS hasta grubundaki katılımcıların klinik özellikleri kaydedildi. Hastaların Genişletilmiş Engellilik Durum Ölçeği (EDSS) ölçümleri yapıldı. MS hasta grubundaki bireylere aynı gün içinde her bir göz için TOS, orbita MRG, görsel uyarılmış potansiyeller (VEP) ve optik koherans tomografiye (OKT) tetkikleri uygulandı. TOS ve MRG’de OSÇ ve OSKÇ ölçümleri, VEP’te P100 latans ve amplitüd ölçümleri, OKT’de peripapiller retina sinir lifi tabakası (pRSLT) ölçümleri kaydedildi. Sağlıklı kontrol grubunda ise normal ölçüm aralıklarının tespiti amacıyla TOS ile OSÇ ve OSKÇ ölçüldü. Bulgular: TOS ile ölçülen OSÇ, OSKÇ ve OSÇ/OSKÇ oranı MS hasta grubunda sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşüktü (p <0,001). Geçirilmiş optik nörit (GON) öyküsü olan hasta grubunda GON öyküsü olmayan hastalara kıyasla post hoc analizinde sağ OSÇ, sol OSÇ ve OSKÇ ölçümleri anlamlı olarak düşüktü. SPMS hastalarında RRMS grubuna kıyasla TOS ile ölçülen OSÇ ve OSKÇ değerleri anlamlı olarak daha düşüktü (p <0.001). EDSS skoru 2’den büyük olan MS hastalarında EDSS skoru 2 ve daha küçük olan MS hastalarına kıyasla TOS ile ölçülen OSÇ ve OSKÇ değerleri anlamlı olarak daha düşüktü (p <0.001). Aynı gözdeki TOS ile ölçülen OSÇ ve OSKÇ değerleri ile VEP P100 latansı ve amplitüdü arasında orta düzeyde korelasyon izlendi. GON öyküsü olan hasta grubunda GON öyküsü olmayan hastalara kıyasla TOS ile ölçülen sağ OSÇ ve OSKÇ değerleri ile OKT’deki ayrı taraflı global (G), temporal (T), temporal süperior (TS) ve temporal inferior (Tİ) kadranlardaki pRSLT kalınlıkları arasında orta düzeyde pozitif korelasyon tespit edildi. TOS ile ölçülen sol OSÇ değerleri ile aynı taraflı T, TS ve Tİ kadranlarındaki pRSLT kalınlıkları; TOS ile ölçülen sol TOS OSKÇ değerleri ile aynı taraflı G, T, TS ve Tİ kadranlarındaki pRSLT kalınlıkları arasında orta düzeyde pozitif korelasyon tespit edildi. TOS ve MRG ile yapılan her iki taraflı OSÇ ve OSKÇ ölçümlerinin farkının ortalamaları arasında anlamlı bir fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda MS gibi zaman içinde subklinik optik atrofi ile seyredebilecek hasta gruplarında TOS ve MRG ile yapılan OSÇ ve OSKÇ ölçümlerinin ilişkisini ve güvenilirliği gösteren sonuçlar elde edildi. Bu sonuçlara göre RRMS hasta grubunun yanı sıra SPMS hasta grubunda da engelliliğin erken tespiti için TOS ile ölçülen OSÇ ve OSKÇ değerleri potansiyel bir biyobelirteç olarak kullanılabilir. TOS’un bu hasta gruplarında optik atrofinin tespiti ve takibinde güven içinde kullanılarak klinisyenlere yardımcı olabilecek bir ölçüm aracı olduğu düşünüldü. Kısa sürede, poliklinik şartlarında ve yatak başında yapılabilen TOS, multidisipliner bir yaklaşım içinde MRG, OKT ve VEP gibi yardımcı tanı ve takip araçlarıyla beraber kullanılabilir. Yapılacak olan çalışmalar ışığında TOS’un klinik pratikte yer alması hastaların tanı ve takip süreçlerini kolaylaştırarak daha iyi bir klinik sonlanım sağlayabilir