LOKAL İLERİ REKTUM KANSERİNİN NEOADJUVAN KRT’YE VERECEĞİ YANIT TEDAVİ ÖNCESİ ÖNGÖRÜLEBİLİR Mİ?


Cantürk A., Yarol R. C., Gülmez H., Bişgin T., Manoğlu B., Sökmen S., ...Daha Fazla

Turkish National Radiology Congress, Antalya, Türkiye, 12 - 16 Kasım 2024, ss.120-121, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.120-121
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

LOKAL İLERİ REKTUM KANSERİNİN NEOADJUVAN KRT’YE VERECEĞİ YANIT TEDAVİ ÖNCESİ ÖNGÖRÜLEBİLİR Mİ?


 Giriş-Amaç: Rektum kanseri tüm kanserlerin %4,7’si ile toplumda görece sık görülen tümörler arasında yer almakta olup dünya çapında kansere bağlı mortalitenin en önemli nedenlerinden biridir. Rektum kanserinin temel tedavi yöntemi cerrahi rezeksiyondur. Lokal ileri rektum kanserli olgularda ise cerrahi öncesinde neoadjuvan kemoradyoterapi mutlaka tercih edilmelidir. Her rektum kanserinin kemoradyoterapiye vereceği yanıt farklıdır. Lokal ileri rektum kanseri olgularında tümörün neoadjuvan tedaviye yanıtını öngörmek şu anki güncel uygulamalar ile mümkün değildir. Bizim çalışmamızın amacı tedavi öncesi elde olunan yüksek rezolüsyonlu MRG incelemesinde rektal tümörlere doku analizi yaparak tedaviye iyi ve kötü yanıt verenleri ayırt edebilmek için kullanılabilecek radyomiks parametrelerini belirlemektir.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Mayıs 2017- Eylül 2022 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde neoadjuvan kemoradyoterapi almış lokal ileri rektum kanseri tanılı olgular retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Bu tarihler arasında hastanemizde tedavi alan 198 hastadan çalışmaya dâhil edilme kriterlerini karşılayan 101 hasta incelenmiştir. Yüksek rezolüsyonlu rektum MRG incelemeleri LifeX yazılım programına entegre edilmiş, hem tümöral doku hem de mezorektal yağ dokusu ayrı ayrı boyanarak ekstrakte edilmiş ve radyomiks ölçümleri yapılmıştır. Cerrahi sonrası patolojinin yaptığı modifiye Ryan skorlama sistemine göre tümör hücrelerinin verdiği tedavi yanıtı iyi ve kötü olarak iki gruba ayrıldıktan sonra bu gruplar arasında tanı anındaki MRG incelemesinde elde edilen radyomiks parametreler karşılaştırılmış, veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir.

Bulgular: Çalışmamıza dâhil olan 101 hastanın 34’ü kadın (%33,7), 67’si erkekti (%66,3%). Postop gerçekleştirilen Modifiye Ryan skorlama sistemi ile tedavi yanıtı değerlendirildi. Ryan skoru 0 ve 1 olanlar tedaviye iyi yanıtlı, 2 ve 3 olanlar ise tedaviye kötü yanıtlı olarak sınıflandırıldı. Çalışmamız neoadjuvan tedaviye iyi yanıt veren 36 hasta varken, 65 hasta ise tedaviye kötü yanıt vermiştir. Tanı anında elde olunan ilk MR görüntülerini değerlendirdik. Tümör dokusu ölçüm sonuçlarında; T2AG den yapılan ölçümlerden iki radyomiks parametresinin (p<0.05) (EAA: 0.58-0.79), difüzyon ağırlıklı görüntülemeden (DAG) yapılan ölçümlerden dört radyomiks parametresinin (p<0.05) (EAA: 0.52-0.75), ADC’ den yapılan ölçümlerden ise bir radyomiks parametresinin (p<0.05) (EAA: 0.51-0.62) tedaviye yanıtı iyi ve kötü olan hastalar arasında anlamlı istatistiksel farklılık gösterdiği saptanmıştır. Mezorektal yağ dokusu T2AG’den değerlendirilmiş olup 23 radyomiks parametresi anlamlı çıkmıştır. T2AG den elde edilen tümör dokusu ve mezorektal yağ dokusu radyomiks sonuçlarıyla lojistik regresyon analizi aracılığıyla modeller oluşturduk. Performansı en yüksek olan modelimizin EAA ı: 0.812 (%95 GA:0.75-0.89), spesifite 0.72,sensitivite 0.75, PPD 0.82, NPD ise 0.61 olarak bulundu. Ayrıca çalışmamızda mezorektal yağ dokusundan elde edilen 26 radyomiks parametresinin evre ≤ T3b olan hastalar ile evre ≥T3c olan hastaların ayrılmasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği bulundu (p<0.05) (EAA: 0.59-0.80).

Sonuç: Lokal ileri rektum kanserli hastaların neoadjuvan tedaviye verecekleri yanıtın tahmin edebilmesinde bazı radyomiks özelliklerin destekleyici olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Tümör dokusunun yanında mezorektal yağ dokusunda da çok önemli prognostik bilgiler bulunduğu, ayrıca tümör evresi ilerledikçe mezorektumda da göz ile görülmeyen değişikliklerin olduğu kantitatif olarak gösterilmiştir. Biz çalışmamız ile özellikle mezorektal yağ dokusunda hücresel düzeydeki değişikliklerin radyomiks ölçümler ile kantitatif değerlendirilmesinin, hastanın neoadjuvan tedaviye vereceği yanıtın öngörülmesinde çok önemli katkılar sağlayabileceğini gösterdik.