22.ULUSAL PEDİYATRİK KARDİYOLOJİ VE KALP DAMAR CERRAHİSİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 7 - 10 Mart 2024, ss.449-450, (Özet Bildiri)
Giriş
Künt göğüs travması, kalp odacıklarından herhangi birinde veya septal ya da valvüler yapılarda
yaralanmaya neden olabilir. Ventriküler septum rüptürü, triküspit, mitral ve aort kapak
yaralanması, papiller kas riptürü, ventriküler anevrizmalar, perikardiyal yaralanma ve akut
miyokard enfarktüsü travma sonrası görülebilen patolojilerdir. Ventriküler septal defekt (VSD),
özellikle izole olarak çok nadir görülen bir durumdur. Literatürde az sayıda vaka bildirilmiştir.
Travmatik VSD, klinik prezentasyonu, seyir ve ciddiyeti açısından değişkenlik gösterir, bu nedenle
bazı hastalarda tanı koymak daha zor olabilir. Tanıda ekokardiyografiden ve bazı hastalarda daha
ileri görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir. Travmatik VSD’ler cerrahi veya perkütan olarak
kapatılabilmektedir. Bu yazıda araç dışı trafik kazası sonrası VSD saptanan 3 yaş kız olgu
sunulmuştur.
Olgu
Önceden sağlıklı olduğu bilinen 3 yaş kız olgu minibüs çarpması sonrası hastanemiz acil servisine
getirildi. Acil serviste yapılan ilk değerlendirmesinde kardiyak nabız 132/dk, kan basıncı 94/53
mmHg, saturasyonu %99 ‘idi. Fizik muayenesinde sol ayak bileğinde hematom ve şişlik olduğu
görüldü. Bilgisayarlı tomografisinde sol tarafta pnömotoraksı ve bilateral kontüzyonu olan hastaya
çocuk cerrahisi servisine yatış verildi. Hastanın servis izleminde taşikardik seyretmesi üzerine
çekilen EKG’sinde ST elevasyonları ve laboratuarında troponin değerinin artmış olduğu (5629 ng/L)
saptandı. Hasta çocuk kardiyoloji hekimine konsulte edildi. Yatışının 3. gününde yapılan
ekokardiyografisinde apikal muskuler bölgede 5 mm VSD, hafif MY, minimal perikardiyal efüzyon ve
VSD nin karşılığındaki sol ventrikül serbest duvarının papiller kasların alt kısmında incelmiş olduğu
saptandı. Hastaya 0.1 mg/kg/g enalapril başlanarak çocuk kardiyoloji servisine devir alındı.
Monitörize izleme alındı, günlük EKG ve troponin takibi yapıldı. Günaşırı ekokardiyografi ile
değerlendirildi. Toraks anjiyo BT çekilerek sol ventrikül serbest duvarının onarım gerekliliği
açısından çocuk kalp cerrahisine danışıldı. Müdahale edilmesi planlanmadı. Hastanın izleminde
EKG’de ST elevasyonları gerileyerek T negatiflikleri belirginleşti, troponin değerleri giderek geriledi.
Hasta yatışının 13. gününde taburcu edildi.
Poliklinik kontrollerine devam eden hastanın 2. ay kontrolünde elektrokardiyografisinin sinüs
ritminde, T negatifliğinin devam ettiği görüldü. Ekokardiyografide apikal muskuler VSD’nin LV tarafı
6 mm, RV tarafı 5 mm ölçüldü. VSD’sinin transkateter kapatılmasına karar verildi. Hastaya yatış
yapılarak kateterizasyon hazırlıkları yapıldı. İşlem Lifetech MFO 6-4 VSD occluder kullanılarak
başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Sonuç
Künt göğüs travmasını takiben ventriküler septum rüptürü nadir olarak görülebilmektedir. VSD
oluşum mekanizması, ventriküllerin dolduğu ve AV kapakların kapandığı geç diyastolik ve erken
sistolik fazda kalbin sternum ve vertebra arasında sıkışmasıdır. Septal koroner dalların hasar
görmesine bağlı dolaşım bozukluğu ve infarktüs, özellikle gecikmiş travmatik VSD'lerin bir başka
nedenidir. VSD ayrıca septumun herhangi bir bölümünü içeren penetran kalp yaralanmasından da
kaynaklanabilir. İlk gün yapılan EKO normal olsa bile klinik şüphe halinde tekrarlanmalıdır. Ayrıntılı
fizik muayene (üfürüm), EKG ve kardiyak enzim değerlendirmesi büyük göğüs travması ile
başvuran hastalarda rutin olarak yapılmalıdır. Son zamanlarda, travmatik VSD'nin cerrahiye
449
alternatif olarak perkütan yolla etkili bir şekilde kapatılmasını tarif eden raporlar yayınlanmıştır.
Travmatik VSD'lerin transkateter cihazlarla kapatılması, baypas cerrahisi ve tam heparinizasyon
riski olmadan hemodinamik dengesizliği etkili bir şekilde giderebildiğinden, küçük çocuklarda bile
tercih edilen teknik olarak düşünülmelidir.
Anahtar Kelimeler: Göğüs Travması, Travmatik VSD, Transkateter VSD kapatılması