BELGİ DERGİSİ, no.28, pp.49-74, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
Osmanlı devletinin nüfusu arttırmaya yönelik politikaları Erken Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Bu politikalar, doğal olarak insanların bedensel varlıklarının yanında üreme sağlıklarının da kontrol edilmesi anlamına gelmekteydi. Böylece kürtaj yasağı, devletin kadının doğurganlığını kontrol etmesinin önemli bir aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kürtaj, 1926 tarihinde kabul edilen 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda “hayat ve vücut bütünlüğü hakkı” gerekçe gösterilerek bir suç olarak kabul edildi ve “Kasten Çocuk Düşürmek ve Düşürtmek” başlığı altında incelenerek 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475 ve 476 numaralı maddelerinde bununla ilgili cezai düzenlemeler getirildi. 1927 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımının, nüfus artışının istenen oranda gerçekleşmediğini göstermesiyle kürtaj ile ilgili çeşitli düzenlemelere gidildi. Önce 1930 tarihli 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 152 numaralı maddesi çocuk düşürmeyi sağlayan ilaçların satışı yasaklandı. Daha sonra bu konu 1936 tarihinde kabul edilen 3038 sayılı “Türk Ceza Kanunu’nun Bazı Maddelerini Değiştiren Kanun” ile “Eşhasa Karşı Cürümler” başlığı altında “Irkın Tümlüğü ve Sağlığı Aleyhine Suçlar” içerisinde tanımlanarak 468, 469, 470, 471 472 numaralı maddelerle yeni düzenlemeler getirildi. Bu yasalarla kürtaj yasağı ile ilişkili çeşitli suçlar tanımlamıştır. Kürtajın yasadışı olmasıyla beraber evlilik dışı ilişki, tecavüz veya yoksulluk nedeniyle bebeğin bakımını sağlayamama kaygısıyla ilişkili istenmeyen gebelik yaşayan kadınlar devletin denetiminin dışında, sağlıksız ve güvensiz bir şekilde çocuk düşürmeye devam etmişlerdir. Güvensiz kürtaj yaptıran kadınlar üreme sağlığının bozulmasıyla karşılaşmışlar ya da çocuk düşürmek için kullandıkları ilaçlar nedeniyle yaşamlarını yitirmişlerdir. Bu türlü olaylarla ilişkili çocuk düşürme olayları ile ilgili haberler dönemin gazetelerinde yer almıştır. Yenidoğan cinayeti ya da çocuk terki suçlarının da kürtaj yasağı ile ilişkisi sorgulanmış ve yine basında yer alan ilgili haberler takip edilmiştir. Bu makale, belirtilen çerçevede kürtaj yasağı ile ilişkili suçları basındaki yansımaları ile örneklemeyi amaçlamaktadır.