Balıkesir III. Kent Sempozyumu , Balıkesir, Türkiye, 14 - 16 Kasım 2025, (Yayınlanmadı)
Edremit Körfezi, Batı Anadolu'da Ege Genişleme Rejimi'nin kuzey-güney açılma kuvvetleri ile Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) güney kollarının (KAF-G) sağ yanal doğrultu atımlı kinematiğinin kesiştiği, sismotektonik açıdan oldukça aktif bir bölgeyi temsil etmektedir. Bölgenin neotektonik evrimi, literatürde iki zıt model etrafında tartışılmaktadır: (1) Ege açılma rejimine bağlı, doğrultu atımlı faylanmanın rol oynamadığı bir graben modeli (Kurtuluş vd., 2009) ve (2) KAF-G'nin kinematiği tarafından kontrol edilen transtansiyonel bir "çek-ayır" (pull-apart) havza modeli (Sözbilir vd., 2016; Gürer vd., 2016).
Bu çalışmada bölgeyi, körfezin deniz altındaki aktif fay yapısı, KAF-G'nin karadaki segmentleri ve Midilli Adası'nın (Lesbos) tektonik unsurlarıyla ilişkilendirerek, bölgenin neotektonik modeline dair bütüncül bir sentez ortaya koyulması ve körfezin depremselliğinin aydınlatılması amaçlanmıştır.
Bu kapsamda; körfez içinde toplanan ~300 km uzunluğundaki
yüksek çözünürlüklü çok kanallı sismik yansıma verileri (Eytemiz ve Özel,
2020), KAF-G'nin karadaki segmentlerine ilişkin paleosismolojik ve
jeomorfolojik bulgular (Sözbilir vd., 2016), 1944 Edremit Körfezi depreminin
(Mw~6.8) sismolojik kayıtları (Altınok vd., 2012) ve Midilli Adası'nın haritalanmış
aktif fay sistemleri (Chatzipetros vd., 2013; Nomikou vd., 2021) incelenmiş ve
körfezin tektonik yapısının, başta Edremit Fayı olmak üzere normal faylarla
birlikte, KAF-G’nin de dahil olduğu aktif doğrultu atımlı sistemler tarafından
da kontrol edildiğini göstermiştir. Eytemiz ve Özel (2020) tarafından körfez
içinde tanımlanmış iki sağ yönlü doğrultu atımlı fay sisteminin: (1) Karadaki
Havran-Balıkesir Fay Zonu'nun (HBFZ) D-B yönlü denizel devamı olarak yorumlanan
Edremit Körfezi Fayı (EKF) ve (2) Karadaki Yenice-Gönen Fay Zonu'nun (YGFZ)
KD-GB yönlü denizel uzantısı olarak yorumlanan Edremit-Midilli Fayı (EMF), bölgedeki
ana sismik kaynakları oluşturduğu ve birincil deformasyonun transtansiyonel
olduğu yönündeki modeli (Sözbilir vd., 2016; Gürer vd., 2016) desteklediği
görülmüştür.
EKF ve EMF'nin körfez içindeki geometrik ilişkisi, sağa sıçramalı bir sekme (releasing stepover) oluşturarak KAF-G üzerinde bir 'çek-ayır' havzasının gelişimini kanıtlamaktadır. Ayrıca EMF'nin KD-GB yönlü uzanımının körfezi geçerek Midilli Adası'na ulaştığı ve adanın iç kesimlerinde gözlenen, 1867 M~7.0 depreminin kaynağı olan KD-GB doğrultulu Aghia Paraskevi sağ yanal fay sistemi (Chatzipetros vd., 2013) ile kinematik bir bağ kurduğu düşünülmektedir.
Bu bağlamda; denizel sismik veriler ile karadaki
tektonik, sismolojik ve jeolojik verilerin korelasyonu ile, Edremit Körfezi'nin
KAF-G'nin de kontrolü altında gelişen bir transtansiyonel 'çek-ayır' havza olduğu
yorumlanmış ve önerilen bu modelin, körfezin tektonik evrimini hem bölgesel Ege
genişlemesi, hem de KAF kinematiği ile tutarlı bir çerçevede birleştirerek,
bölgenin hem doğrultu atımlı hem de normal fay kaynaklı yüksek sismik
tehlikesini vurguladığı saptanmıştır.