Nak Koruyucu Mastektomi Ve Silikon Protezle Meme Rekonstrüksiyonu Sonrası Artmış Otoimmunnite Görülen İki Olgu Sunumu


Özger M., Vayvada H., Menderes A., Ulukaya H. E., Babahan T.

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi 42. Ulusal Kurultayı, Ankara, Türkiye, 22 - 25 Ekim 2020, ss.78

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.78
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Silikon moleküler ağırlığı 28 dalton olan kimyasal bir bileşimdir. Doğada silikon, silisyum dioksit olarak veya çeşitli silikatlarda bulunur. Meme implantı olarak kullanılan tıbbi silikonlarda polimerize siloksan olarak bulunur. Silikon maruziyeti; sistemik lupus eritomatozus, romatoid artrit, sjögren sendromu gibi farklı sistemik otoimmun hastalıklarla ilişkilidir. Birkaç epidemiyolojik araştırma silikon meme implantı ve otoimmun/romatolojik hastalıklar arasında bağlantı olduğunu gösterdi. Bu çalışmada, kliniğimizde nipple koruyucu subkutan mastektomi ve silikon meme implantı ile rekonstrüksiyon yapılan ve takiplerinde sjögren sendromu ve ankilozan spondilit gelişen iki olguyu sunuyoruz. Olgu Sunumu: Birinci hasta, kliniğimizde operasyonu gerçekleştirilen 51 yaşında kadın olup, 2015 yılında DCIS nedenli NAK koruyucu subkutan mastektomi ve silikon meme implantı ile rekonstrüksiyon yapıldı. Postoperatif takiplerinde silikon implantlar ile ilgili problem gözlenmeyen, operasyon sonrası kontrolleri sırasında başlayan ağız kuruluğu ve otoimmun şikayetleri olan hastaya romatoloji bölümünü tarafından sjögren sendromu tanısı konularak metotreksat, plaquanil ve pednol tedavisi başlandı. Takiplerinde sol el dorsalinde bulunan lezyona yönelik 2019 yılına yapılan eksizyonel biyopsi sonucu malign melanom olarak raporlanan hastaya sınır genişletme ve SLNB yapıldı. Tarafımızca 2019 yılında protez ekstraksiyonu gerçekleştirildi. Postoperatif bir yıllık takibinde şikayetlerinde gerileme olan hastanın metotreksat ve plaquanil kesilerek prednol tedavisine devam edildi. İkinci hasta, DEUTF Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ile Genel Cerrahi klinikleri tarafından operasyonu gerçekleştirilen 53 yaş kadın olup, 2016 yılında sol memede bulunan invaziv duktal karsinom tanılı lezyon nedenli genel cerrahi ekibi tarafından lumpektomi uygulanmıştır. Adjuvan kemoterapi sonrası basit mastektomi planlanan hastaya 2016 yılında Genel Cerrahi ekibi tarafından mastektomi ve eş zamanlı tarafımızca ekspander birinci seans operasyonu yapılmıştır. 2017 yılında sağ memeye subkutan mastektomi ve sol memeye ekspander ikinci seans operasyonu ve silikon meme implantı ile rekonstrüksiyon yapılmıştır. Postoperatif dönemde sorun gözlenmeyen hastada, daha önce bulunan ülseratif kolit atak sıklığında artma, yeni tanı ankilozan spondilit ve PET FDG tutulumu gözlenen yaygın reaktif lenf nodları saptanması üzerine hastanın protezi tarafımızca ekstrakte edilmiştir. Sonuç: Silikon meme implantları, yorgunluk, artralji, miyalji, ateş, göz kuruluğu ve ağız kuruluğu gibi şikayetleri olan hastaların bir kısmında ilişkilidir. Silikon, implanttan vücuda geçebilir ve kronik inflamasyon sürecini tetikleyebilir. Bu durumda silikon implantın çıkarılması tek tedavi seçeneği olarak görülmektedir. Anahtar Kelimeler: İmplant, Mastektomi, Otoimmun