Technical Report, pp.1-121, 2020
Ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedefleri sosyal, ekonomik, kültürel, sağlık, çevre ve iklim gibi çok
yönlü disiplinleri bir araya getirmektedir. Artan nüfus, teknolojik gelişmeler ve beraberinde yükselen
yaşam standartları nedeniyle yıllar içerisinde üstel olarak artan enerji talebine temiz ve sürdürülebilir
çözüm arayışları çok yönlü olarak ele alınmaktadır. İnsan kaynaklı küresel ısınma ve iklim değişiminin
olumsuz etkileri tüm dünyada hissedilmekte ve ortaya konulan olumsuz öngörülerin önüne geçmek
için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim hızlanmaktadır. Ülkemiz özellikle Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) sayesinde yakaladığı ivme ile güneş ve rüzgar
enerjisinin yanı sıra biyokütle ve jeotermal alanlarında belirgin kapasite artışları elde etmiştir. Yerli
kaynak kullanımı ve yerli ekipman üretimini teşvik eden bu düzenlemeler sayesinde ülkemizin enerji
bağımsızlığı teminat altına alınmaktadır.
Ülkemiz sahip olduğu jeotermal enerji kapasitesi göz önüne alındığında dünyada altıncı, Avrupa’da
ise birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizin jeolojik yapısı gereği hemen hemen tüm bölgelerinde farklı sıcaklıklarda jeotermal kaynaklar bulunmaktadır. Bu kaynaklar halihazırda elektrik üretimi, konut
ısıtması, seracılık ve sağlık turizmi gibi çok yönlü amaçlar için kullanılmaktadır. Ülkemizin sahip
olduğu bu doğal kaynağın etkin ve çevre dostu uygulamalar ile bölge halkının da talepleri gözetilerek
topyekûn kalkınma hedefiyle değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle, atılacak tüm adımlar
ve geleceğe yönelik planlamalar, konuyla ilgili bilim insanları, sektör temsilcileri, ilgili kamu ve özel
kurumların temsilcileri ve farklı STK’ların görüşleri alınarak oluşturulmalıdır. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bünyesinde oluşturulan “Enerji Çalışma Grubu” tarafından
“Jeotermal Enerji Teknolojileri” başlığı altında bir çalıştay ve panel organize edilerek, konuyla ilgili
kamu ve özel sektör temsilcileri ile akademisyenlerden oluşan geniş kapsamlı bir bilgi paylaşım platformu oluşturulmuştur. Bu raporun hazırlanmasında çalıştay kapsamında sunulan bildiriler ve literatürde öne çıkan güncel bilimsel çalışmalar temel alınmıştır. Raporun ilk bölümünde küresel ölçekte ve
ülkemiz özelinde enerji üretim/tüketim istatistikleri karşılaştırmalı olarak sunulduktan sonra gelecek
projeksiyonları özetlenerek yenilenebilir enerji uygulamaları ve jeotermal enerjinin öne çıkan avantajlarına değinilmiştir. İkinci ve üçüncü bölümlerde jeotermal enerjinin dünyada ve ülkemizde kullanım
alanları, bu konuda MTA tarafından yapılan çalışmalar, toprak kaynaklı ısı pompası uygulamaları ve
ülkemizde jeotermal enerjinin sağlık turizminde uygulanmasına yönelik pilot çalışmalar detaylı olarak
tartışılmıştır. Dördüncü bölümde jeotermal enerji alanında yürütülen araştırma faaliyetlerinden örnekler sunulmuştur. Bu bölümde bölgesel ısıtma sistemlerinde bina altı motorlu debi kontrol sisteminin
sağladığı avantajlar, yoğuşmayan gazların çevreye olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik uygulamalar,
jeotermal kaynak arayışında jeofizik yöntemlerin rolü ve jeotermal destekli çoklu üretim sistemleri
hakkında yapılan araştırma sonuçları ve jeotermal akışkandan değerli metal kazanım yöntemleri ve bu
konuda ülkemizde yürütülen bir uygulama örneği paylaşılmıştır. Beşinci bölümde ise ülkemizin enerji
politikaları ve jeotermal enerji sektörünün gelişimi değerlendirilmiştir. Bu bölümde ayrıca, jeotermal
kaynaklı çevre problemleri, bu problemlere çözüm önerileri ve jeotermal yatırımlarda risk paylaşım
mekanizması hakkında detaylı tartışmalar sunulmuştur. Son bölümde ise ülkemizde jeotermal enerji
kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımına yönelik atılması gereken adımlar, çözüm önerileri ve
tavsiyeler kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek görüş ve öneriler sunulmuştur.