Siyasi İlimler Türk Derneği, II.Ulusal Siyaset Bilimi Kongresi, Ankara, Türkiye, 7 - 08 Ekim 2023, ss.58
Giorgia Meloni
liderliğindeki İtalya’nın Kardeşleri partisi (Fratelli d’Italia- FdI) Eylül 2022’de yapılan İtalya genel
seçimlerinden birinci parti olarak çıkmıştır. FdI’nin Lega, Forza Italia ve Us Moderates ile kurduğu sağ ittifak Temsilciler
Meclisi’nde ve Senato’da mutlak çoğunluğa erişmiş ve hükümeti kurma hakkı
kazanmıştır.Bu ittifakta Forza Italia and Us Moderates adlı partiler liberal
muhafazakar karakteriyle bilinirken, FdI ve Lega popülist radikal sağ
ideolojinin temsilcisi konumundadırlar. Lega 1990’lardan beri önce bölgeci
sonra ulusal yönü ağır basan bir çizgi izlemiş, sonuncusu 2018’de olmak üzere
beş kez koalisyon ortağı olmayı başarmış bir partidir. FdI ise 2012’de kurulmuş
ve en büyük çıkışını son seçimde yapmıştır ki parti lideri Meloni Ekim 2022’de
İtalya’nın 68.hükümetini kurmuştur. Meloni erkek egemen niteliği ağır basan
İtalya siyasetinde ilk kadın başbakan olarak göreve gelmiştir. 2022 genel
seçimleri popülist radikal sağ siyasetin istikrarlı yükselişinin sürdüğünü
göstermiştir. Üstelik Meloni hükümetiyle İtalya’da 1945’ten bu yana ülkedeki en
sağcı koalisyon kurulmuştur. Neo-faşist olarak da adlandırılan FdI’nin iktidara
gelmesi ülkede faşizme dönüş endişeleri yaratırken, Meloni liderliğindeki
koalisyonun İtalya’nın AB içindeki yerini ve genel olarak AB kurum, politika ve
ilkelerini nasıl etkileyeceğine ilişkin soru işaretlerine yol açmıştır.
Bu araştırma
Lega gibi popülist radikal sağ bir partiye sahip İtalya’da, FdI gibi ikinci bir
popülist radikal sağ partinin ortaya çıkış, yükseliş nedenleri ile bu parti
liderliğinde kurulan sağ koalisyonun ulusal ve Avrupa düzeylerinde yarattığı ve
yaratması olası etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. FdI örneği ele alınırken
Lega ile karşılaştırmalara başvurulacak, böylece FdI’nin özgül yönleri tespit
edilmeye çalışılacaktır. Buradaki esas amaç, İtalya’da popülist radikal sağın
daha da radikalleşme sürecinde olup olmadığı sorusuna cevap aramaktır. FdI de
Lega gibi populist radikal sağ ideolojinin temel özelliklerini taşımaktadır.
Diğer bir deyişle, bu iki parti yerlicilik, anti-elitizm, egemenlikçilik,
çoğunlukçuluk, otoriterlik ve AB şüpheciliğinde ortaklaşmaktadırlar. Peki hangi
nedenler ikinci bir popülist radikal sağ partinin ortaya çıkmasına yol açmış,
hatta onu 2022 seçimlerinde birinci parti konumuna getirmiştir? İki parti
arasında söz konusu ideolojik öğeler açısından ne gibi farklılaşmalar
vardır?
Bu
sorular sadece söz konusu partiler açısından değil, genel olarak İtalyan
siyaseti açısından da önem taşımaktadır. Lega’yla kıyaslandığında ulusal
niteliği çok daha belirgin olan, post-faşist İtalya Toplumsal Hareketi ile
devamlılık unsurlarına sahip, “Tanrı, Vatan, Aile” sloganını bayrak ederek
iktidara gelen FdI daha radikal bir
görünümdedir. Gerek seçimlerden önce, gerekse iktidarının ilk evresinde vurguladığı
temalar Meloni’nin temsil ettiği anlayışın özellikle kültür politikaları
konusunda liberal/sol kesimlerle daha açık ve köklü bir kültürel hegemonya
mücadelesine girişme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu eğilim sadece
bugünün baskın değer ve ilkelerinin yeniden yorumlanması ya da yeni/muhafazakar
değerlerle değiştirilmesini içermekle kalmayıp, faşizm dönemi dahil geçmişin de
gerektiği yerde yeniden kaleme alınmasını hedeflemektedir. Ayrıca, hukuk
devletinin ideolojik bir silah gibi kullanıldığını söyleyen Meloni, Polonya ve
Macaristan gibi ülkelerdeki otoriterleşmeye karşı liberal Avrupa düzeni
içerisinde yeni bir gedik oluşturma potansiyeli taşımaktadır. .
Bu
araştırmada FdI temelinde İtalya’da popülist radikal sağ partilerin söylem ve
politikaları incelenecektir. Bu yapılırken yeni bir evreye girdiği iddia edilen
popülist radikal sağ partilerin yürüttüğü kültür savaşına yoğunlaşılacaktır. Ulusal
düzeydeki bu gelişmelerin Birlik düzeyindeki mevcut ve olası etkilerine ilişkin
bir değerlendirme yapılacaktır.