Sondaj Sempozyumu, Ankara, Turkey, 21 - 23 December 2011, pp.1-2
Today, observation wells are important tools in
investigating groundwater pollution and its mechanisms. Particularly, geogenic
groundwater pollution associated with water-rock interactions could originate
from distinct layers and different depths. The use of production wells in
monitoring groundwater pollution often results in determining a depth-averaged
mixed water quality. Thus, such wells do not permit the determination of actual
depth and layer of pollution. Since the primary objective of production wells
is to maximize water extracted from underground, filter zones are used in all
possible formations from which water could be obtained. Consequently, water
samples taken from such wells represents a mixed quality of water that inflows
to the borehole from all depths and it is not possible to make a clear
identification of the actual depth where pollution originates. However, the
important point in groundwater monitoring activities is to clarify exactly
where the pollution originates by using scientifically consistent methods,
which necessitates the use of specifically equipped observation wells. The
correct approach to installing these wells is to take core samples during well installation,
to determine the rock/sediment lithology of the well cross-section, to select
the groundwater sampling and filter depth by using this lithological
characterization and to properly isolate other sections of the well. In this
regard, 22 boreholes with a total depth of 846 m were drilled in 15 different
locations in the surface aquifer of Simav Plain to investigate arsenic
pollution. Of these 22 boreholes, 21 of them were converted to observation
wells. The 15 locations were homogeneously distributed within the plain while
dual wells that goes down to two different depths were installed in four
locales, and a triple well that goes down to three different depths was
installed in one location. Based on the lithological characterization of core
samples from all locations, different sampling depths and filter separations
were determined for each borehole. Upon completion of the wells, well heads are
covered and protected. Periodic water samples are being taken from each one of
these wells by special sampling equipments that are lowered to the associated
filter depth. Furthermore, groundwater level measurements are taken from all
wells in selected intervals and from some wells in a continuous manner. Based
on the results obtained from these studies, it could be concluded that
groundwater samples obtained from such specifically designed monitoring wells
are more informative in identifying the problem and provide much clearer
information regarding the depth from which arsenic pollution originates.
Günümüzde yeraltı suyu kirliliğinin ve kirlenme
mekanizmalarının araştırılmasında gözlem kuyularının kullanımı büyük önem
taşımaktadır. Özellikle su-kayaç etkileşimine bağlı oluşan doğal yeraltı suyu
kirliliği, değişik tabakalardan ve farklı derinliklerden oluşabilmektedir. Bu
kirliliğin tespitinde, temel amacı su üretimi olan kuyularının kullanımı çoğu
kez derinlik ortalamalı bir kalite tespitine neden olmakta ve kirliliğin gerçekte
hangi tabakalardan ve derinliklerden geldiğini tam olarak ortaya koyamamaktadır.
Üretim kuyularındaki temel amaç maksimum su üretimi olduğundan, düşey profilde
su alınabilecek tüm geçirgen tabakaların karşılarına filtre
yerleştirilmektedir. Bu bağlamda söz konusu kuyudan alınan su örneği de,
kuyunun kestiği tüm tabakalardan gelen suların paçallanmış kalitesini ve çoğu
zaman olduğundan daha düşük bir derişim ile yansıtmaktadır. Yeraltı suyu
kirlenme çalışmalarında önemli olan nokta ise kirleticinin hangi derinliklerden
ve tabakalardan geldiğinin bilimsel olarak tutarlı yöntemlerle tespit
edilmesidir. Bu kapsamda yapılması gereken, özel donanımlı gözlem kuyularının
açılmasıdır. Kuyunun açılma işlemi sırasında karot örnekleri alınarak sondajın
kestiği sediman veya kaya litolojisinin tanımlanması ve bu litolojik
tanımlamaya göre filtre ve yeraltı suyu örnekleme derinliğinin belirlenmesi ve
diğer kısımların muhafaza edilmesi en doğru yaklaşımdır. Bu bağlamda, Simav
Ovasındaki arsenik kirliliğinin araştırılması amacıyla yüzeysel akiferde 15
farklı noktada toplam derinliği 846 m olan 22 adet karotlu sondaj açılmıştır.
Sondajlardan 21 âdeti su kalitesi örneklemesi için gözlem kuyusuna
dönüştürülmüştür. Sondaj açılan 15 nokta ova genelinde homojen olarak
dağıtılmış, bu noktaların 4 âdetinde iki farklı, 1 âdetinde ise üç farklı
derinliğe inen kuyu grupları oluşturulmuştur. Alınan karot örneklerinin
litolojik tanımlaması sonucu her bir kuyu için farklı örnekleme derinlikleri ve
filtre aralıkları tespit edilmiş ve buna uygun montaj gerçekleştirilmiştir. Kuyuların
tamamlanmasını takiben uygun kuyu başı koruma önlemleri alınarak kuyu ağızları
kapatılmıştır. Proje kapsamında söz konusu kuyulardan belirli aralıklarla,
ilgili filtre derinliğine indirilen özel ekipmanlar yardımıyla su kalitesi
örnekleri alınmaktadır. Bunun dışında tüm kuyularda belirli aralıklarla
kesikli; bazı kuyularda ise otomatik cihazlarla sürekli seviye ölçümü
gerçekleştirilmektedir. Elde edilen sonuçlar ışığında, proje için özel olarak
hazırlanan gözlem kuyularından alınan yeraltı suyu örneklerinin, problemin
tanımlanmasında daha net sonuçlar verdiği ve arsenik kirliliğinin hangi
derinliklerden kaynaklandığını çok daha net bir şekilde ortaya koyduğu
görülmektedir.