10. ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK KONGRESİ, Manisa, Türkiye, 25 - 26 Nisan 2019
Korku duygusu insanların gündelik yaşamda pek çok kez karşılaştıkları bir duygudur. Kimi zaman
karanlık, yükseklik gibi belirgin durumlarda korku ile karşılaşılırken kimi zaman ise insanların tüketim
alışkanlıklarına dahi yansımaktadır. Tüketici açısından ürünü almama, almayı erteleme, tatmin olmama
gibi pek çok anlamda etkili olabilecek olan korku kimi zaman da tüketicinin kendisi için yeni olana karşı
da geliştirilebilmektedir. Yapılan bu çalışmada yenilik korkusu ele alınmış olup yenilik korkusunun
ölçümünde kullanılan ve Pliner ve Hobden (1992) tarafından geliştirilmiş olan “Genel Neofobi
Ölçeği”nin Türkçe’ye uyarlaması ve geçerlilik güvenilirlik çalışmaları yapılmıştır. Devamında ise
demografik faktörlerin yenilik korkusuna etkisi ele alınmıştır. Çalışma henüz Türkçe literatürde bu
alanda az sayıda çalışma bulunması nedeniyle araştırmacılara ölçek konusunda bir alternatif
yaratmaktadır. Bununla birlikte girişimcilerin kendi ürünlerine karşı korku geliştirmiş olan tüketicilere
yaklaşımları konusunda önermelerde bulunması açısından teorik yaklaşımın dışında uygulama alanında
da öncü olması beklenmektedir.
The emotion of fear is a feeling that people encountered many times in their daily lives. As the fear
is encountered in certain situations such as darkness and height but also the consumption habits of people
are even reflected. Fear, that can be effective in many ways such as not taking the product, delaying
receiving, not being satisfied etc., sometimes can also be developed against the new things for the
consumer. In this study, firstly, the fear of new situations (neophobia) has been discussed and Turkish
adaptation and validity and reliability studies of General Neophobia Scale, which is used in the
measurement of fear of new situaitons and which was developed by Pliner and Hobden (1992), were
conducted. Later the effect of demographic factors on the fear of new situations was discussed. The
study provides an alternative scale for researchers due to the few numbers of studies in this area in
Turkish literatüre. At the same time, besides the theoretical approach, the study is expected to be a
pioneer in the field of application in terms of the fact that it gives suggestions to entrepreneurs about
their approach to consumers who have developed fear against their products.