Türk Borçlar Kanunu Madde 98 Hükmünün Uygulanması Bakımından İfa Güçsüzlüğünün Sözleşmenin Kurulması Sırasında Gerçekleşmiş Olması Meselesi


ÖNCÜ Ö.

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.18, sa.213, ss.409-462, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 18 Sayı: 213
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.409-462
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türk Borçlar Kanunu’nun 98’inci maddesinin birinci fıkrasına göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir. Aynı düzenlemenin ikinci fıkrasında, hakkı tehlikeye düşen tarafa, uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilme olanağı da tanınmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 98’inci maddesinin uygulanması bakımından, ifa güçsüzlüğünün ne zaman gerçekleşmesi gerektiği ise tartışmalıdır. Öğretide hâkim görüş, Türk Borçlar Kanunu’nun 98’inci maddesinin uygulanabilmesi için ifa güçsüzlüğünün sözleşmenin kurulmasından sonra gerçekleşmiş olmasını aramaktadır. Sözleşmenin kurulması sırasında mevcut ifa güçsüzlüğü bakımından ise ancak koşullarının oluşması durumunda Türk Borçlar Kanunu madde 30 ve devamında düzenlenen yanılma veya Türk Borçlar Kanunu madde 36’da düzenlenen aldatma hükümlerine dayanılarak Türk Borçlar Kanunu’nun 39’uncu maddesi çerçevesinde sözleşmenin iptal edilebileceği kabul edilmektedir. Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu madde 98’in, sözleşmenin kurulması sırasında mevcut ifa güçsüzlüğü durumunda da uygulanması gerektiğini kabul eden görüşler de bulunmaktadır. Çalışmamızda da Türk Borçlar Kanunu madde 98’in uygulama alanı bulabilmesi bakımından tartışmalı olan ifa güçsüzlüğünün gerçekleşmesi gereken zaman konusu incelenmiştir.
Pursuant to the first paragraph of Article 98 of the Turkish Code of Obligations, in a Reciprocal Contract, if the right of the other party is jeopardized due to the weakness of one of the parties to fulfill its obligation and especially due to bankruptcy or the failure of the attachment proceedings against it, such party may refrain from the performance of its own performance until the performance of the counter performance is secured. In the second paragraph of the same regulation, the party whose right is jeopardized is also given the opportunity to rescind the contract if the assurance requested is not provided within a reasonable period of time. In terms of the application of Article 98 of the Turkish Code of Obligations, it is controversial when the weakness of performance should occur. The prevailing view in the doctrine is that in order for Article 98 of the Turkish Code of Obligations to be applicable, the weakness to perform must have occurred after the conclusion of the contract. In terms of the weakness to perform existing at the time of the conclusion of the contract, it is accepted that the contract may be canceled within the framework of Article 39 of the Turkish Code of Obligations based on the provisions of mistake regulated under Article 30 and following of the Turkish Code of Obligations or deception regulated under Article 36 of the Turkish Code of Obligations, only if the conditions are fulfilled. However, there are also opinions that accept that Article 98 of the Turkish Code of Obligations should also be applied in case of weakness to perform existing at the time of the conclusion of the contract. In our study, the issue of the time when the weakness to perform should occur, which is controversial in terms of the application of Article 98 of the Turkish Code of Obligations, is examined.