AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YETERLİ ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN 2022/2041 SAYILI YÖNERGE’NİN TÜRKİYE İŞGÜCÜ PİYASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ


Balcı H., Sapancalı F.

22. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi, Balıkesir, Türkiye, 8 - 09 Eylül 2023, ss.103

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Balıkesir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.103
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YETERLİ ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN 2022/2041 SAYILI YÖNERGE’NİN TÜRKİYE İŞGÜCÜ PİYASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Halil Balcı[1]

Faruk Sapancalı[2]

 

Özet

Asgari ücret konusu Avrupa Birliği(AB) içerisinde çok uzun zamandır tartışılmakla birlikte resmi olarak ilk kez Avrupa Sosyal Haklar Sütunu (European Pillar of Social Right) içerisinde yer almıştır. 2019 yılından yayınlanan ve 20 maddeden oluşan Avrupa Sosyal Haklar Sütunu’nun 6. Maddesi AB içerisinde yaşayan insanların yeterli ve adil ücret hakkı ile ilgilidir. Madde; işçi ve ailesine insana yakışır bir yaşam standardı sağlayabilecek ücret sağlanması, düşük vasıflı kesimin ve gençlerin uygun iş bulma imkanlarının artırılması gibi koşulları içermektedir. Buradan yola çıkarak asgari ücrete ilişkin bir yönerge hazırlanmış ve 2022 yılında AB Komisyonu ve Parlamentosu tarafından onaylanarak yayımlanmıştır. Bu yönerge AB ülkelerinin vatandaşlarına yeterli ve adil bir asgari ücret belirlemesi için rehber niteliğindedir. Geçtiğimiz dönemde yönerge çerçevesinde belirlenen objektif kriterler doğrultusunda bazı üye ülkeler düzenlemeler yapmışlar bazı ülkeler ise yeni politikalar oluşturma sürecine girmişlerdir. Öncelikle yönergenin amacı birlik içerisinde yer alan ve toplu pazarlık kapsamının düşük olduğu ülkelerde asgari ücrete ilişkin düzenlemeler yapılarak çalışan yoksulluğunun önlenmesidir. Böylece AB içerisinde yaşayan bütün vatandaşların adil ve yeterli bir gelir düzeyine erişimi sağlanmaya çalışılmaktadır.

Türkiye gerek AB’ne üyelik sürecinde olması gerekse de AB içerisinde düzenleme yapma gereksinimi duyan ülkeler ile rekabet içerisinde olması dolayısıyla bu düzenlemelerden en fazla etkilenen ülkelerden birisidir. Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacmi yıllık yaklaşık 200 milyar dolar seviyesindedir. Bu, AB’yi Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı yapmaktadır. AB’de satınalma gücünü artıracak düzenlemelerin Türkiye’nin ihracatını dolayısıyla da istihdamı etkilemesi olası senaryolardan birisidir. Ayrıca küresel üretim zinciri içerisinde rekabet halinde olduğumuz ülkelerde işgücü maliyetlerinin artması üretim süreçlerine dahil olabilme açısından ülkemiz için maliyet üstünlüğü sağlayabilecektir. Bu bağlamda ülkemizdeki işçiler için de reel ücretlerini artırabilmek için de bir fırsat niteliği taşımaktadır. AB’deki ücret artışlarının, Türkiye’deki işgücü piyasasına etkisinin çok yönlü olması beklenmektedir. Küreselleşmenin etkisindeki dünyada yoksulluk nerede olursa olsun bütün dünya işgücü için bir tehdit oluşturuyorsa olası bir refah artışı da çevre işgücü piyasaları için olumlu etkiler yapacaktır.

AB’ye aday ülke statüsünde olan Türkiye için gerekli ekonomik ve sosyal şartları sağlayabilmek oldukça önemlidir. Bu noktada asgari ücret, içerisinde ekonomik ve sosyal gerçeklikleri taşıması itibariyle oldukça büyük önem arz etmektedir.  Çalışmanın ilk bölümünde AB’de asgari ücret çalışmalarının tarihsel gelişimi, ikinci bölümünde 2022 tarihli yönergenin kabulü ve uygulanması incelenmiştir. Son bölümde ise AB’nin asgari ücrete ilişkin politikaları nicel veriler ışığında ele alınıp, Türkiye işgücü piyasasına olası etkileri değerlendirilmiştir.

 

 

Anahtar Kelimeler: Asgari Ücret, Çalışma Koşulları, Çalışan Yoksulluğu, İstihdam, Avrupa Birliği



[1] Araş.Gör. Halil Balcı, Dokuz Eylül Üniversiyesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı, halil.balci@deu.edu.tr, ORCID: 0000-0002-3202-0490

[2] Prof.Dr. Faruk Sapancalı, Dokuz Eylül Üniversiyesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı, faruk.sapancali@deu.edu.tr, ORCID: 0000-0002-7443-6283

EVALUATION OF DIRECTIVE 2022/2041 ON ADEQUATE MINIMUM WAGE IN EUROPEAN UNION IN TERMS OF TURKISH LABOUR MARKET

 

Summary

 

Although the minimum wage issue has been discussed in the European Union for a long time, it was officially included in the European Pillar of Social Right for the first time. Article 6 of the European Pillar of Social Rights, published in 2019 and consisting of 20 articles, is about the right of people living in the EU to adequate and fair wages. It includes conditions such as providing wages that can provide a decent standard of living to the worker and his family and increasing the opportunities for low-skilled people and young people to find suitable jobs. Based on this, a directive on the minimum wage was prepared and approved by the EU Commission and Parliament in 2022 and published. This directive is a guide for EU countries to set an adequate and fair minimum wage for their citizens. In the last period, some member countries have made regulations in line with the objective criteria determined within the framework of the directive, and some countries have entered the process of creating new policies. First of all, the aim of the directive is to prevent working poverty by making arrangements regarding wages in countries within the union, where the scope of collective bargaining is low. Thus, it is tried to ensure that all citizens living in the EU have access to a fair and adequate income level.

Turkey will be one of the countries most affected by these regulations due to both being a candidate to join the EU and being in competition with the countries that need to make regulations within the EU. This influence can be considered from multiple perspectives. The annual trade volume between Turkey and the EU is around 200 billion dollars. This makes the EU, Turkey's largest trading partner. It is one of the possible scenarios that the regulations that will increase the purchasing power in the EU will affect Turkey's exports and thus employment. In addition, the increase in labor costs in countries where we compete in the global production chain will provide a cost advantage for our country in terms of being included in the production processes. In this context, it is also an opportunity for the workers in our country to increase their real wages. The impact of wage increases in the EU on the labor market in Turkey is expected to be multifaceted. In the world under the influence of globalization, if poverty poses a threat to the workforce of the whole world, a possible increase in welfare will also have positive effects on the surrounding labor markets.

As a candidate country, it is very important to provide the essential economic and social conditions for Turkey. At this point, the minimum wage is of great importance as it carries economic and social realities. In the first part of the study, the historical development of minimum wage studies in the EU, and the adoption and implementation of the 2022 directive were examined in the second part. In the last part, the EU's minimum wage policies are discussed in the light of quantitative data and their possible effects on the Turkish labor market are evaluated.

 

Key Words: Minimum Wage, Working Conditions, Working Poverty, Employment, European Union