Küreselleşmenin Krizi, Pandemi ve Uluslararası Siyaset, UZGÖREN Elif,AÇAR Dilaver Arıkan, Editör, Nobel Yayınevi, Ankara, ss.165-199, 2020
Küresel ısınma, sebep ve etkilerinin onyıllardır
bilinmesine, çözümü için ortak çaba gösterilmesine rağmen, neden artarak devam
etmiştir? Bu çalışma, küresel sera gazı emisyon rejiminin iklim krizini
önlemeye ilişkin kısıtlarını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Uluslararası
rejimlerin başarısı, hem yapısal özellikleri, hem de tarafların katılım ve
uyumuna bağlıdır. Çalışmada ilk olarak, sera gazı emisyon rejiminin içinde yer
aldığı küresel çevre siyasetinin, temel yaklaşım ve ilkelerindeki gelişim
süreci izlenmektedir. Ardından, rejimin yapısal özelliklerini ortaya çıkarmak
üzere, emisyonları düzenleyen temel anlaşmaların normları, hedefleri, kurumsal
yapıları, işbirliği ve yaptırım olasılıkları değerlendirilmektedir.
Sera gazı emisyon rejimi, devlet dışı
aktörleri kapsamaktadır, ancak esas yetki ve sorumluluk, normlar ve hedefler
üzerinde pazarlık eden, anlaşmaları imzalayarak taahhütlerde bulunan ve kendi
kalkınma politikalarıyla uygulayacak olan devletlere aittir. Dünya sera gazları
emisyonunun yaklaşık yarısı, aynı zamanda küresel rejime taraf olan Amerika
Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Çin tarafından üretilmektedir (Ritchie ve Roser, 2017). Rejimin başarısı, küresel siyasette
liderlik rolü üstlenen bu üç aktörün eylemlerine bağlıdır. Çalışmada, bu ana
aktörlerin rejime ilişkin pozisyonlarının tarihsel gelişimi, sürdürülebilir
kalkınma durumuna işaret eden emisyon durumları ile politika tercihleri
ışığında değerlendirilmektedir.
Yeni bir küresel kriz
olan Covid-19 pandemi sürecinde, sera gazı emisyonları tüm dünyada büyük bir düşüş
göstermiştir (Le Quere vd., 2020). Bu düşüş, küresel ısınmayı durduracak yeni
bir eğilime mi işaret etmektedir? Rejimin geçmiş kısıtları aşılabilecek midir? Çalışma,
son olarak, henüz rejimde yasal bir değişikliğe yol açmayan bu gelişmenin
sürekliliğini sorgulamaktadır. Ana aktörlerin güncel durumları ile pandemi
süreci ve sonrasındaki emisyonlara ilişkin güncel literatür bir arada
değerlendirilerek, rejimin geleceği tartışılmaktadır.