YEDİ: SANAT, TASARIM VE BİLİM DERGİSİ, no.30, pp.43-56, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Glitch art, which is an aesthetic result of error and malfunction, is a contemporary art form within the new media arts. Although there are different approaches to this form of art production, the point of this article is to evaluate the error and malfunction as a means of questioning the current norms and to place the glitch art in the perspective of anti-art works. Artists who challenge technological, ideological and social structurality through glitch practices that turn the discourse on the perfection of digital technology on its head and reveal the aesthetic components of error by emphasizing the importance of human construction have placed universal themes of activism such as property, social memory, identity, gender, surveillance and control at the center of their works by subverting the hegemony of software and algorithms. In this sense, glitch art has the potential to be a radical art form that develops new strategies of resistance by creating interdisciplinary, ideological and aesthetic contexts in an age where we are driven by data manipulation and algorithms. In this article, the approaches to glitch art will be analyzed and the similarities of this form of art production with 20th century Avant-garde art in technical, aesthetic and ideological contexts will be underlined. The methodology of the anti-art production of Avant- Garde movements will be re-evaluated within the framework of the art-works of today’s glitch artists.
Hata ve aksaklığın estetik bir sonucu olan glitch sanatı, yeni medya sanatlarının içerisinde yer alan güncel bir sanat formudur. Bu sanat üretim biçimine dair farklı yaklaşımlar olmakla birlikte bu makalenin çıkış noktasında, hatanın ve aksaklığın mevcut normları sorgulama aracı olarak değerlendirilmesi ve glitch sanatının karşı sanat çalışmaları perspektifinde konumlandırılması yer almaktadır. Dijital teknolojinin mükemmelliğine dair söylemleri ters yüz eden, insan yapımının önemini vurgulayarak hatanın estetik bileşenlerini ortaya çıkaran glitch pratikleri ile teknolojik, ideolojik ve sosyal yapısallığa meydan okuyan sanatçılar, yazılımın ve algoritmaların hegemonyasını yıkarak mülkiyet, toplumsal bellek, kimlik, cinsiyet, gözetim ve denetim gibi aktivizmin evrensel temalarını eserlerinin merkezine yerleştirmişlerdir. Bu anlamda glitch sanatı, veri manipülasyonu ve algoritmalar tarafından yönlendirildiğimiz çağda, disiplinlerarası, ideolojik ve estetik bağlamlar yaratarak yeni direnç stratejileri geliştiren, radikal bir sanat formu olma potansiyeli taşımaktadır. Makalede glitch sanatına dair yaklaşımlar incelenerek, bu sanat üretim biçiminin 20. yüzyıl Avangard sanatıyla teknik, estetik ve ideolojik bağlamda benzerliklerinin altı çizilecektir. Avangard hareketlerin karşı sanat üretim metodolojisi, günümüz glitch sanatçılarının eserleri çerçevesinde yeniden değerlendirilecektir.